YAŞADIĞIMIZ SIKINTILARI KİM YARATIYOR – Kocatepe Gazetesi

4 Kasım 2010 Perşembe 02:00:00
  Liderler Cumhuriyet Bayramını kutlamalarında birbiriyle konuşmadılar; tokalaşmadılar. Bayram günü kutlamalarında yan yana otururken bile birbirlerine gülümsemediler. Liderlerin bu görüntülerini ekranlardan izledik. İnsan gayrı ihtiyarı, çektiğimiz sıkıntıları kimler yaratıyor diye kendi kendini sorgulama ihtiyacı duyuyor. Kendi kişisel hayatlarımıza yıllar sonra dönüp baktığımızda, nasıl olup da O an O kararı vermişim. Nasıl olup da o hatayı yapmışım; dediğimiz ama o anda bunu fark edemediğimiz gibi.
1954 seçimlerinden büyük zaferle çıkan tarihin en büyük oy oranı ile meclise gelen Demokrat Parti hükümeti ve Başbakan Adnan Menderes’in rahatlayacağı yerde, daha da sertleştiği görüldü.
50’lerdeki demokratikleşme heyecanı, çok partili sisteme geçişe, tek partili rejimden kurtuluşa farklı kesimlerden gelen destek, Amerikan yardımları, yatırımlar,kalkınma hamlesi, her ne kadar beş yıl sonra, sekteye uğramış olsa da parti oy oranını artırarak iktidar oldu.
Yani çok korkulan İsmet Paşa ve CHP bütün çabasına rağmen, iktidarın yükselişini engelleyemedi.
Adnan Menderes muhalif gördüğü herkese, başta CHP, basından Vatan Cephesine kaydolanların isimlerini yazmalarını istemesi, üniversite profesörlerine beyaz cübbeliler sözleri ile sataşması, bazı komutanlara sertleşmesi, gerilimi azaltacağı yerde daha da artırmıştır. Adnan Menderes politikaya CHP’de başlamıştır. İnönü’yü partinin değişmez Genel Başkanı olduğu kararını kurultayda en genç üye olarak kendisi okumuştur.
İktidar olduğu günlerden beri de muhalefetin konuşup durmak dışında, kendisine tehdit oluşturacak bir icraatı da olmamıştır. Adnan Menderes CHP’yi kapatmak, muhalefetliğini yok etmek için CHP gizli hücreler kurarak hükümeti devirmeye çalışmakla suçlayan Menderes tahkikat komisyonu kurdu. Bu komisyon kararlarına itiraz hakkı da yoktu.
Olanlar oldu. Adnan Menderes tahkikat komisyonu kuyusuna düştü.
Türkiye her zor döneme, ne yazık ki siyasilerin birbiriyle olan diyaloğunun kopması ile giriyor.
Ülkemizde işsizlik dolayısıyla yokluk, açlık sorunları varken ekranlarda başörtüsü, yok türban vb gereksiz tartışmalar yapılıyor. Başta söylediğimiz gibi liderler arasındaki diyalog kopukluğu sıkıntılar yaratıyor. Yaşam zorlaşıyor.
Demokrasinin işleyişi için particilik gözlüğünün ötesinde, en azından belli temel konular diyalogla çözümlenmesi gerekir. Ne yazık ki biz bu kuralı her zaman unutuyoruz. Geçmişin derslerini kendimize göre yorumluyoruz. İnatla aynı hatalara düşüyoruz. Siyasi liderlerimiz, diyalogu sağlamalı, diyalogu kesintiye uğratmamalı. Halkımızın rahat, huzur içinde yaşam olanağına kavuşturmalı.