Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

HARAM VE ŞÜPHELİ ŞEYLERDEN KAÇINMAK

Muharrem Günay 15 Haziran 2019 Cumartesi 10:42:43
 

İslâm dini insanın mal kazanmasını ve zengin olmasını yasaklamaz aksine dünyayı ahirete tercih etmemek şartıyla teşvik eder. Kasas suresinde bu duruma dikkat çekilerek şöyle buyrulur:”Allah’ın sana verdikleri içinde ahiret yurdunu iste ve dünyadan nasibini unutma…” (Kasas: 28/77) Yüce dinimiz İslâm, çalışıp çabalamayı, elinin emeği ile geçinmeyi ve başkalarına muhtaç duruma düşmemeyi tavsiye eder. Bu konularda koymuş olduğu tek prensip, malı ve mülkü helal yollardan kazanmak, haram yollara sapmamak ve malının hakkını vermektir. İslâma göre malı helal yoldan kazanmakla iş bitmez, insan kazancını nasıl ve nereden kazanmakla sorguya çekileceği gibi, nasıl sarfettiğinden de sorguya çekilecektir. Bir hadis-i şeriflerinde konuya dikkat çeken Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:
“Hiçbir kul, kıyamet gününde, ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne gibi işler yaptığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından sorulmadıkça bulunduğu yerden kıpırdayamaz.” (Tirmizi, Kıyamet 1)
İslâmda esas olan temiz ve helal olan şeylerden yemektir. İslâm’a göre insanın yediği ve içtiği ile amelinin direk ilişkisi vardır. Yüce Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de insanı helal yemeye ve salih amel işlemeye çağırır; Çünkü helal ve temiz olmayan şeylerin yenmesi salih amelin işlenmesine engel olur.
“Ey peygamberler! Temiz (helâl) şeylerden yiyin ve sâlih amel işleyin!” (Mü’minin: 51); “Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların helal ve temiz olanlarından yiyin. Eğer yalnız Allah’a kulluk ediyorsanız O’na şükredin.”(Bakara, 172)  “Bir de mallarınızı aranızda haksız yollarla  (Rüşvet, kumar, hırsızlık, dolandırıcılık, cebir, çapulculuk, emanete hıyanet gibi haksız yollarla) yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını, bile bile, (haksız yere) haram yollardan (yalancı şahitlik yaparak, yalan yere yemin ederek) yemek için o malları hâkimlere (reis ve idarecilere rüşvet olarak) aktarmayın. (Bakara 2/188; krş. 4/29]  (H.T. Feyizli Feyzü’l-Furkan Meali)
Ayet-i kerimelerde şöyle buyrulur:
“Fâiz yiyenler: “Fâiz ticaret gibidir.” dedikleri için kıyamet günü kabirlerinden şeytan çarpmış gibi (ihtiyaçlar içinde) kalkacaklardır. Oysa Allah alış-verişi helâl, fâizi haram kılmıştır.” (Bakara 275)
“Yok, eğer fâizi terketmezseniz, bunun Allah’a ve Peygamber’ine açılmış bir savaş olduğunu bilin…”(Bakara 279)
Bu ayeti kerimelere göre Müslümanın yediği ve içtiğinin:
1. Dince yenmesi ve içilmesi yasaklanmamış temiz şeylerden olması (Domuz eti, leş, şarap vb.şeylerin yenmesi ve içilmesi haramdır.)
2.  Helal olması; Dince helal ve meşru sayılan yollardan kazanılmış olması gerekir.
Yüce dinimiz İslâm; emir ve yasaklarıyla fert ve toplum yararını gözetmiş; insanlara zarar verecek her türlü söz, fiil ve davranışları ise haram kılmıştır. Bu maksatla kamu mallarını zimmete geçirmek, hırsızlık, gasp, faiz gibi gayri meşru kazanç yollarını yasakladığı gibi fert ve toplum hayatı için son derece zararlı olan rüşvet alıp-vermeyi de haram kılmış ve büyük günahlar arasına almıştır.
 “Bir de mallarınızı aranızda haksız yollarla yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını, bile bile, (haksız yere) haram yollardan yemek için o malları hâkimlere (reis ve idarecilere rüşvet olarak) aktarmayın.” (Bakara: 188)
 “Ey iman edenler! Mallarınızı, karşılıklı rıza ile (hilesiz, aldatmasız, dürüst) bir ticaret olmaksızın aranızda batıl (rüşvet ve benzeri haram) yollarla yemeyin ve kendinizi (yahut birbirinizi) de (telef edip) öldürmeyin. Şüphesiz ki Allah, size karşı çok merhametlidir.” (Nisa: 29)
 (Âyet-i kerîmede görüldüğü şekildeki ticaretin dışında gerek rüşvet, gerek diğer haram yollardan elde edilen hırsızlık, hile, faiz ve her türlü haksız ve karşılıksız kazançlar haram olup bununla, “Kendinizi veya birbirinizi maddeten ve mânen felaket ve ölüme götürmeyiniz.” denilmek istenmektedir (2/188). Aynı zamanda, hakkında kesin olarak helal ve haram hükmü bulunmayan, fakat insanın malca ve bedence mahvına sebep olan yenilen ve içilen her türlü şey ve intihar, “kendinizi telef edip öldürmeyiniz” âyeti ile haram hükmüne dâhil edilmiş ve yasaklanmıştır. Bu âyetler aynı zamanda müslümanlar arasında savaşı da yasaklamıştır.) [krş. 2/195] (Feyzü’l-Furkân, H.T.Feyizli)
 “Kim, haddi aşarak ve haksızlık ederek bu (haram sayıla)nları yaparsa, onu ateşe koyacağız. Bu, Allah’a (göre) pek kolaydır.” (Nisa:30)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti