Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ALLAH’A ULAŞMAYI DİLEMEK TAKVANIN SAHİBİ OLMAK DEMEKTİR

Muharrem Günay 24 Ağustos 2016 Çarşamba 12:45:25
 

Allah’a ulaşmayı dilemek takvanın sahibi olmak demektir. Yunus–62 ve 63’te de Allahû Tealâ aynı şeyi söylemektedir. Allah’a ulaşmayı dilemedikçe, Allah’a inanan hiçbir kişi takva sahibi olamaz, cennete ulaşabilecek olan bir mü’min de olamaz. Hidayet te böyledir, kul Allah’tan hidayet istemedikçe, gönlünü hidayete açmadıkça, hidayet yoluna girmedikçe Allah kuluna hidayet vermez. Allah’a inanmak başka şeydir, cennete girmek başka şeydir. Allah’a inanıyor diye bir insan, asla direk olarak Allah’ın cennetine giremez. Allahû Teâlâ, cennete girenlerin takva sahipleri olduğunu ve cenneti takva sahipleri için hazırladığını söylüyor. İşte Kaf Suresinin 31 ve 32. âyetleri:
“Ve üzlifetil cennetü lil muttegîne ğayre baîdin.” (Kaf 50: 31)“
“Ve cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaştırıldı.” (50/Kaf–31)“
“Hâzâ mâ tûadûne li kulli evvâbin hafîZ(hafîZin)” (Kaf 50: 32)
“İşte size vaadolunan şey budur (cennettir). Bütün evvab (ruhu Allah’a ulaşarak sığınmış), ve hafîz olanlar için.” (Kaf 50: 32)“
“Cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaştırıldı. İşte size vaat edilen şey, bu cennettir. Buyurun cennete girin.” Kim bu insanlar? Bunlar, takva sahipleridir. Bunlar direk olarak cennete gireceklerdir. İnsan Allah’a ulaşmayı dilemedikçe, takva sahibi olmuyorsa; o zaman Allah’ın cennetine de direk olarak girmesi mümkün değildir. Bir kişinin Allah’ın cennetine girebilmesi, mutlak olarak onun takva sahibi olmasını ifade eder. Bu da âmenû olanlardan, Allah’a inanlardan sadece Allah’a ulaşmayı dileyenler için geçerlidir.
Görüyoruz ki, Allah’a ulaşmayı dileyen kişi için kurtuluş vardır. Onlar âmenû olanlardan, mü’minlerden Allah’a ulaşmayı dileyenlerdir. Onlar, takva sahibi olanlardır.
Evvab sözünü Elmalılı şöyle açıklıyor:
Evvab Sâd Sûresi’nde geçtiği üzere Allah’a dönüşü çok olan ve çok tevbekâr olan mânâlarına gelir. “Vazifesine rivayet eden”, vazifesini bilip korunan “Allah’ın sınırlarını korumuş.” (Tevbe 9: 112) olan ki bu da şöyle bir bedel ile açıklanıyor. Görmediği halde Rahmân olan Allah’dan korkmuş. Henüz huzuruna gelmeden, ahiret olmadan perdeler açılmadan Rahmân’a iman edip rahmetinin zevki, azabının dehşeti ile saygısını duymuş. Ve Allah’a yönelmiş bir kalp ile yani herşeyden geçip yalnız o Rahmân’ın rahmetine sığınan bir kalp ile huzuruna gelmiş bulunan kimseler vaad edilmiş olup yaklaştırılmıştır. (Elmalılı Tefsiri Kaf 50: 32–33)
“Yâ eyyuhellezîne âmenûttegûllâhe vebteğû ileyhil vesîlete ve câhidû fî sebîlihî leallekum tuflihûn(tuflihûne).” (5/Maide–35)
“Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler); Allah’a karşı takvâ sahibi olun ve O’na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O’nun yolunda cihad edin. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.”
Yâ eyyuhellezîne âmenûttegûllâhe: Ey âmenû olanlar, Allaha ulaşmayı dileyenler, takvanın sahipleri, takva sahibi olun.
vebteğû ileyhil vesîlete: İbtiga edin, isteyin. Sizi O’na ulaştırmaya vesile olanı Allah’tan isteyin.
ve câhidû fî sebîlihi: Ve Allah’ın yolunda cihat edin. leallekum tuflihûn(tuflihûne): Umulur ki böylece felâha erersiniz.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti