Gençlik çağında, gönül kapılmış bir sevdaya
Geziniyor. Tuzak kuranın benimle derdi var.
Akşam ne gördüm rüyamda acaba.
Bugün coşkunluk, dalgınlık var başımda.
Gönül ne yapsın ki;
Kaza Kaderin diktiği görevliler, bir biri ardına.
Yücelerden gelip, bana karşı çıkmada.
Gönül evi, dil bilmez. Söz anlamaz. İşçiyle dolu.
Birazcık yol yordam, bahaneye bile yer yok.
Olsa da kaçacak tünel yok.
Dünya saman çöpü sanki.
Biz de dağdan kopup gelen seliz
Denize kadar coşup oynaya akarız
Sel düz olmayan yerde çağlar ağlar
Amma adım adım koşması ne güzel
Hevesim, isteğim, şöyle böyle yapayım diye.
Oturmuş. Düşünmeye dalmış.
Bilmiyor ki ona, yarın yok.
Yaradana kul köleyim. O peşincidir.
Peşin arar. Ne vade tanır. Ne veresiye bilir.
Ne de kuruntuya kapılır. Alacağını alır.
Gidenler gider. Günü dolmayan kalır.
Galip Leblebicioğlu
KULUM KÖLEYİM
YAZARLAR
TÜMÜ