SEÇİLME HAKKI SADECE AKP’LİLERİN Mİ?

Geçtiğimiz hafta Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul Ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanlığına İsmail Kumartaşlı yeniden seçildi. Öncelikle başkanı tebrik eder, başarılar dilerim. Yeri gelmişken, ben de sayın Bahçeli’nin sık sık bazı devlet kurumlarının kapatılması yönündeki söylemleri gibi bir istekte bulunmak istiyorum. Umarım bundan sonra şehit ve gazimiz olmaz da bu derneğin kapısına kilit vurulur.
Gelelim dernek seçimlerine. İsmail Kumartaşlı yönetimde olduğu sürece derneği ve temsil ettiği üyelerin haklarını gayet iyi savundu. Özellikle şehit cenazelerinde aileyle devletin arasında bir köprü kurarak iktidarı da rahatlattığına tanık oldum. Diğer yandan, derneklerin ve başkanlarının aktif siyasete karışmaması düşüncesinden yola çıkarak bir çok kez sayın başkanla çatışmalarımız, karşı karşıya gelmişliğimiz de oldu.
Üç yıl önce, yerel seçimler öncesi üyesi olduğu AKP’den adaylık başvurusu yapan Kumartaşlı’nın adaylığı kabul edilmeyince, partisinden istifa ederek İYİ Parti’den Belediye Meclis Üyeliğine aday oldu. O günden sonra Afyon AKP yönetimiyle Kumartaşlı’nın ve dolayısıyla Derneğin arası açıldı. Bu süreçte Şehit Dul ve Yetimleri Derneği sürekli olarak iktidar baskısını hissetmeye başladı. Dernek başında AKP tezleri yönünde açıklamalar yaparken el üstünde tutulan başkan, İYİ Parti’den aday olunca bir anda “tu-kaka” oldu. Basılan Duvar Takviminden, il ve ilçelerde kamu kurumu yöneticileriyle, krize varan sorunlar giderek arttı. Dernek binası ellerinden alınmak istendi. Şehit cenazelerinde aldığı aktif rol engelledi. Vs. vs.. Kumartaşlı yaşanan mobing olayları sonrası yönetimiyle birlikte istifa etmek zorunda kaldı. Ardından Isparta’ya tayini çıktı.
Geçtiğimiz hafta yeniden yapılan seçimde atanan başkan Emre Öztürk ile eski başkan İsmail Kumartaşlı yarıştı. İsmail Kumartaşlı geçerli sayılan 261 oyun 167’sini alarak yeniden seçildi. Ancak gelin görün ki seçimle ilgili duyumlarımız hiç de hoş değil. Yine bir AKP klasiği yaşandı. Hepimizin gururu olan, siyaset üstü olması gereken bir derneğin seçimlerine siyaset karıştı.
Geçen hafta yapılan dernek seçimiyle ilgili olarak, bize gelen duyumlara göre üyelerin seçme ve seçilme hakkına müdahale edilmeye çalışıldı. Duyumlarım, seçim öncesi Emre Öztürk’e aday olması yönünde baskı yapıldığı, AKP ve MHP’li Belediye başkanlarının ilçelerden gelen üyelere Emre başkana oy vermeleri yönünde baskı yaptığı, Dernek Genel Merkezinin ve ilimizin yerel yöneticilerin de tarafsız davranmadıkları yönünde.
AKP iktidarı yıllardan beri elinde bulundurduğu devlet erkinin mutlak iktidar anlamına gelmediğini düşünerek, hayatın her alanına müdahale edebilecek bir örgütlenme peşinde oldu. Barolarda, Meslek odalarında yapılan tüm seçimlere en üst perdeden müdahale edildi, edilmeye devam ediyor. Muhalif bir sese, aksi yönde bir açıklamaya müsamahası olmayan AKP’yi anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Tüm sivil toplum örgütlerinde, derneklerine illa ki sizin yandaşlarınız mı seçilecek?
Bu ülkede yaşayan herkes sizin gibi düşünmek zorunda mı?
Bu ülkede seçme hakkı bizim, seçilme hakkı sadece AKP’lilerin mi?
Son Söz; “Olmayalım keser gibi hep bana, hep bana, olalım testere gibi bir sana bir bana” Atasözü