Koca bir masada, yapa yalnızım.
İşte gene oldu gurbette akşam.
Diner dedim, dinmedi acı ve sızım.
Ne de çabuk geçti, bu kadar zaman?!
Herkesin kendine göre, bir derdi var.
Arayan boşuna dertsiz kul arar.
Sabredersek derde, var bunda yarar.
Hatıraları canlandırdı gurbette akşam.
Bir Apdilimiz vardı site bekçisi.
Lavırdardı kulağımda halâ gür sesi.
Kız yüzünden kayboldu bütün neş’esi.
Onları da öğütüp aldı götürdü zaman.
Doğan beyin hanımı çok erken gitti.
Hayata küstü, siteyi tümden terk etti.
Erhan’ın oğlu hesapsızdı, serveti bitti.
Evlât uğruna çabucak kayboldu inan.
Masada dostların yeri şimdi boş kaldı.
Tavla, okey taşlarını da çocuklar aldı.
Garip Ali’nin servetini, evlatlar çaldı!
Hep efkârlı geçiyor, gurbette akşam.
Vertigo mu nedir samanlı, bu baş ağrısı.
Belki bir ilâhi gelecek anın çağrısı?!
Ben sanıyordum daha yolun yarısı.
Başı dik tutsan da, yere, yere bakıyor inan!
Düşünüyorum da eskilerden kalmamış kimse.
Sen gel de gidenlere bak, düşme yeise.
Bilmem ama sıra, ya bende ise?!
Bana bir şeyler fısıldıyor GURBETTE AKŞAM!..
30.06.2021