Dıt dıt dıııt.. Şebeke meşgul

26 Eylül 2013 Perşembe 16:48:10
  “Kara tren gecikir, belki hiç gelmez” türküsünü “Hızlı tren yetişir, dağları bile deler” şeklinde değiştirdiğimiz şu günlerde…
Sabit telefon kullanana “uzaylı” gözüyle baktığımız, akıllı telefonu olmayanı muhatap almadığımız şu günlerde…
“Gelişiyoruz, uçuşa geçtik” deyip “uzay sanayinin yan kollarını ilimize getireceğimizi” söylediğimiz şu günlerde…
Elin oğlu yeraltına boru döşeyip insanları oradan gidecekleri yerlere göndermeyi düşünürken…
Bırakın konuşmayı, artık zihinlerden geçen fikirleri okumak için 1001 deney yapılırken…
Teknolojiyi kullanma yaşı, neredeyse 4’e düşmüşken…
Sorulardan sorular beğenip bir tek soruya yoğunlaşıyorum:
Afyonkarahisar’da cep telefonu şebekeleri niye adamakıllı hizmet vermez?
ÖTV’sini ödüyorum, KDV’sini ödüyorum, telsiz ücretini ödüyorum.
Ama şebeke grevde!
Binanın bir kısmında “sinyal” varken, yan odaya geçildiğinde neden “sinyal yok” yazar?
Hep “sinyal yok” yazsa yine iyi.
Bakıyorsunuz cep telefonunuza, “çekim kuvveti” mükemmel olarak görülüyor. Bir yeri arayacak oluyorsunuz…
Dıt dıt dııııııt…. Şebeke meşgul. İyi de şebekenin işi, benim iletişimimi sağlamak değil mi?
Ya da dırırııııt…
Bu sinyal daha garip. Çünkü siz arama yaptığınızı zannederken, telefon normal hayatına dönmüş bile oluyor. Belki için için sizinle dalga bile geçiyordur.
Telefonlara gönderilen virüsler aracılığıyla dinleme yapılırken, dinlemenin türlü çeşidi çıkmışken, Bakanlar Kurulu üyeleri bile “dinlenmek”ten şikâyet ederken…
Siz, telefonla aramak istediğiniz kişi dinleyemiyorsunuz…
Hadi diyelim ki, binadan çıktınız. Sokak arasında, motorsiklet-minibüs ve halk otobüsü sesine aldırış etmeden telefonla konuşmak istediniz…
Olmaz… Nasıl iki bayram arasında düğün olmazsa, iki bina arasında da telefon konuşması olmaz. Teamüllere aykırı…
Bazen de telefonla konuşmak yerine mesaj çekmeyi denersiniz. Karşınızda “hata” kelimesi belirir, kelimenin sonunda da koskoca bir ünlem işareti…
Nedir yani, benim “hata”m mı?
***
Ben bu durumu dert edindim kendime. Tuttum GSM şirketimin müşteri hizmetlerinin internet sitesine yazdım. GSM şirketimin Facebook hesabına da şikayetimi bildirdim. Birkaç gün sonra “Şikayetiniz incelendi, bölgeyle ilgili genel bir sorun var” deyip geçtiler.
İyi de GSM’nin sorunu, hepimizin sorunu oluyor. Bunda bir tuhaflık yok mu?
İşin ilginç tarafı, bir yakınıma “Sizin şebeke burada çekmiyor” diye yakınmıştım, Yakındığım yakınım, “İnceleyelim” demişti, sonra Afyonkarahisar’a geldi. Şirketin altyapısı, yakınımın telefonunun da “çekmesi”ne yeterli gelmedi. Sordu, soruşturdu…
Şebekenin çekmemesi meselesinden de yine Afyonkarahisar’ın “kendine has” özellikleri çıktı.
Yakınımın edindiği bilgi şu:
Şirket, her yerde baz istasyonu kuruyor. Bu baz istasyonlarının kurulması karşılığında, arazisini ya da evini kullandığı kişilere belirli miktarda yıllık ödemeler yapıyor. Bir arazi/bağ/bahçeyi baz istasyonu için kullanmak isteyen şirketin tarifesi, yıllık 10 bin lira. Genelde 3 aşağı, 5 yukarı bu rakam üzerinde anlaşılıyor. Fakat Afyonkarahisar’da 10 bin lira, “mülk sahipleri”ni tatmin etmiyor. Yıllık 30 bin liradan açıyorlar pazarlığı. Bu ücret, şirkete fazla geliyor. Bunun ceremesini de müşteri çekiyor.

Baz istasyonuna özgürlük mü?
“Baz” demişken aklıma geldi. Baz’la ilgili yeni bir düzenleme yapılmış. Gayrimenkul Hukuk Enstitüsü Başkanı Avukat Ali Yüksel, şu uyarıyı yapıyor:
“Planlı Alanlar Tip İmar Yasası Yönetmeliğinde baz istasyonlarıyla ilgili olarak ‘kamuya ait umumi hizmet alanları ile ilgili idarelerin tasarrufu altındaki yol, otopark, yaya bölgesi gibi yerlerde kamu hizmetinin yürütülebilmesi ve iletişimin sürdürülebilmesi için gerekli tedbirler ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun uygun görüşü alınmak suretiyle elektronik haberleşme istasyonu kurulabilir. Özel mülkiyete tabi arsa ve binalarda ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun uygun görüşü ile beş yılda bir yenilenmek ve kat maliklerinin muvafakatı alınmak şartıyla ilgili idarelerden ruhsat alınarak elektronik haberleşme istasyonu kurulabilir.’ şeklinde düzenlenmiştir. Bunun anlamı siz apartmanınızın çatısına istasyon kurulmamasını isteyebilirsiniz, buna izin de vermeyebilirsiniz ve bu durumda istasyon kurulamaz, fakat Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan bölgesel olarak yoğun ve uygun bulunan kamu alanlarında baz istasyonu kurulabilir. Bu sizin apartmanımızın üzerine kurulmasını istemediğiniz cadde üzerinde bile olabilir.”