Kedi canını senin – Kocatepe Gazetesi

16 Nisan 2015 Perşembe 03:00:00
  Anamuhalefet partisi, seçim kampanyasını, “30 Mart 2014’te trafolara giren kediyi trafodan kovalamak” üzerine bir reklamla başlatıyor.
Zekice bir gönderme…
Bu sırada…
Seçim işlerinden sorumlu kurumun başkanı, seçimin güvenliğini “Kedileri topladık, kedi kalmadı” diye açıklıyor.
Ne âlâ…
Peki ya “kedi” meselesi nereden çıkmıştı hatırlayalım:
30 Mart 2014’te gerçekleştirilen yerel seçimlerde oy sayımı yapıldığı sırada bazı illerde elektrik kesintisi yaşanmıştı. Enerji ile ilgili bakanlığın en üst yetkilisi, “Espri yapmıyorum. Trafoya kedi girdi. Kesinti bundan yaşandı, ama bu durum ilk kez yaşanmadı” demişti.
Levent Kırca’nın “Olacak O Kadar” programında, “Zam” güldürüsüne hatırlatan bir demeç. “Milletçe” alkışlamak gerekir.
Gerçi “alkış”tan yola çıkarak şunu belirteyim: “Alkış”, bazen protesto, bazen de kutlama amaçlıdır. Namık Kemal Zeybek’in Hoca Ahmet Yesevi’yi anlattığı kitapta ise “alkış”ın Eski Türkler’de “dua” niteliğinde olduğu vurgulanır.
Neyse, konumuz bu değil…
Konumuz, kediler…
Trafoya giren kediler, trafodan kovalanan kediler, toplanan kediler…
Bir de kendisini “Mehdi” ilan eden, doğrudan “Mehdi’yim” demese de çevresindekilere “Mehdi” tanımı yaptırıp o tanımdan kendisine ulaşılmasını isteyen bir hocamız var.
O hocamızın da “Kedi canını senin” hitabı, hâlâ akıllarda.
2015 seçimlerinin esprileri, kediler üzerine döndüğü için “kedili” başlığı kullanmak da iyi olur kanısındayım.
O yüzden, “milletçe” söyleyelim:
Kedi canını senin…