Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

MİNİBÜSLER ÜZERİNE SOSYAL BİR DENEY

Murat Arısoy 25 Kasım 2016 Cuma 14:14:02
 

Afyonkarahisar’da trafiğin gün geçtikçe keşmekeş hâle geldiğini gözlemliyoruz. Bunu gözlemlemek için uzman olmaya gerek yok, yaşıyoruz; hatta yaşayarak öğreniyoruz.
Şehir merkezini düşünün.
Bir araç park ediyor, diğer araç onun yanında, diğer araç arkadan kornaya basıyor. İlerideki iki sürücü araçların camları arasından “muhabbet” ederken, aralardan yayalar yürüyor.
Neredeyse tüm cadde ve sokakların gidiş istikametine göre sağ tarafı, araçlarla dolu. Yollar boşken 2 şeritli, 3 şeritli olduğunu fark ettiğimiz cadde ve sokaklar, gündüz ancak bir aracın geçeceği şekli alıyor.
Geniş caddelerimizi tek araç geçecek hâle getirmek, hepimizin ortak başarısı.
Kendimizle gurur duyabiliriz.
Yukarıda yazdıklarım, artık hemen her hanede ucundan kıyısından bahsedilen, şehir için her lafa girenin dile getirdiği konular.
Gelin size, başka bir şey söyleyeyim o zaman:
Afyonkarahisar Valiliği, Afyonkarahisar Belediyesi, İl Emniyet Müdürlüğü, Şoförler ve Otomobilciler Odası’nın logolarının bulunduğu bir afişten söz etmiştim. Minibüslere asılan afişin üzerinde “Müsait yer duraktır” yazıyor. Bu afişin sadece vatandaşlara yönelik bir uyarı olduğunu, afişte logosu bulunan kurum ve kuruluşların “Müsait yer duraktır” diyerek sorumluluk almayı ve çözüm bulmayı vadetmediğini dile getirmeye çalışmıştım.
Hâlâ aynı kanaatteyim. Vatandaşa “Müsait yer duraktır. Durak haricinde hiçbir yerde inmeyeceksin” denilecekse, bunun hakiki şartlarının oluşturulması lazım. Bu şartlara uymayanın da bedelini ödemesi lazım.
“Müsait yer duraktır” afişi asıldıktan sonra kendimce “sosyal deney” yaptım.
Afyonkarahisar’daki hemen her hatta çalışan minibüslere, özellikle bindim.
Ama nasıl?
Minibüs gelirken, bilhassa durak harici yerlerde, meselâ “D” harfinin bulunduğu alandan 100-200 metre uzakta; ya da yolların girişlerini kapayacak bölgelerde el kaldırdım.
Benim gördüğüm tüm şoförler, durak harici el kaldırmama rağmen, hatta yanaşacak yeri olmamasına rağmen durdu ve beni minibüse aldı.
Daha da ilginci, minibüste adım atacak değil, nefes alacak yer olmamasına rağmen duranlar, ben ‘Bu kadar dolu minibüsün neresine bineceğim’ diye yüksek sesle konuşunca, aracın kapısını söylene söylene kapayan şoförler de vardı.
Konumuz bu değil, konumuz “Müsait yer duraktır” afişi.
Alakasız yerlerde durdurarak bindiğim minibüslerden yine durak haricinde ve trafik akışını sekteye uğratabilecek yerlerde bilhassa inmek istedim.
Sonuç ne oldu?
Yine istisnasız, minibüslerden inebildim.
E hani müsait yer duraktı?
Hiçbir şoför beni “Afişimizde de gördüğünüz gibi, durak haricinde yolcu bindirip indiremiyoruz” diye uyarmadı.
Özellikle yaptığım bir deneyden yola çıkarak söylüyorum:
Trafik sorununu yalnızca afiş asarak çözmeye çalışmak, kolaycılık değil de nedir?
“Vatandaş ne der”, “esnaf ne der”, “gazeteciler ne der”, “şoförler ne der”, “öğrenciler ne der” diye diye öldürüyoruz caddelerimizi.
Bırakalım afiş asmayı da, slogan üretmeyi de, “dünyanın her yerinde trafik sorunu var, bir yerden bir yere 20 dakikada gidiliyor” demeyi de; hal çaresi nedir trafiğin bunu tartışalım.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti