Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

BİZANS İMPARATORU HERAKLİYUS VE HZ. MUHAMMED – 1

Muharrem Günay 25 Eylül 2012 Salı 03:00:00
  – Ebu Süfyan şöyle anlatıyor: Kureyş’in bir kervanıyla Şam taraflarında bulunuyordum. Ticaret için gitmiştim. Bu, Hz. Peygamber’le on senelik barış yaptığımız devreye rastlıyordu. Biz Kudüs’te iken Herakliyüs de oraya geldi. Bizi meclisine davet etti. Gittik; etrafında Rum ileri gelenleri ile oturuyordu. Sonra bizi huzura aldırdı ve tercümanı da getirtti:
‘Hanginiz, ‘Ben peygamberim’ diyen kişiye soy bakımından daha yakındır?’ diye sordu.
‘Ben ona hepsinden daha yakınım’ dedim. Herakliyüs
‘Ebu Süfyan’ı ve arkasından da arkadaşlarını bana yaklaştırınız!’ dedi. Onları tam arkama dizdiler. Sonra tercümanına benim arkamda bulunanlara söylenmek üzere şöyle dedi:
‘Onlara benim Ebu Süfyan’dan Muhammed’in durumunu soracağımı ve eğer bana doğruyu söylemezse onu yalanlamalarını söyle!’
Allah’a yemin ederim ki, eğer onlar yalanımı çıkarmayacak olmasalardı ben onun hakkında yalan söyleyecektim. Herakliyüs’ün benden sorduğu ilk şey şuydu:
‘Bu kişi sizin aranızda soyca nasıldır?’
Dedim ki:
‘O, bizim aramızda soylu birisidir’. Herakliyüs
‘Bundan önce sizden hiç kimse peygamberlik iddiasında bulunmuş mudur?’ dedi.
‘Hayır!’ dedim. Herakliyüs
‘Onun atalarından kral olan kimse var mıdır?’ diye sordu. Ben yine
‘Hayır!’ dedim. Bu sefer
‘Acaba halkın ileri gelenleri mi yoksa fakirleri ve zayıfları mı ona tâbi olurlar?’ dedi. Zayıfların tâbi olduğunu söyledim.
‘Bunlar gün geçtikçe artıyorlar mı yoksa eksiliyorlar mı?’ dedi. Ben
‘Artıyorlar’ dedim. O,
‘Onun dinini kabul edip de daha sonra dinini beğenmeyen, cayanlar var mıdır?’ diye sordu.
‘Hayır!’ dedim.
‘Siz onu bu söylediklerinden önce yalancılıkla itham eder miydiniz? dediğinde yine
‘Hayır!’ dedim. Onun hile yapıp yapmadığını sordu, ben de yapmadığını söyledim ve hemen arkasından da
‘Biz bir müddettir onun ne yaptığını bilmiyoruz’ dedim. Orada imkan bulup da Hz. Peygamber’in aleyhinde araya sokuşturduğum tek şey bu idi. Herakliyüs
‘Onunla savaştınız mı?’ diye sordu.
‘Evet!’ dedim. Savaşımızın nasıl olduğunu öğrenmek istedi. Ben de
‘Harp, bizimle onun arasında nöbetledir; bazan o, bazan da biz gâlip geliriz’ dedim.
‘O size neyi emrediyor?’ diye sordu. Buna şu şekilde cevap verdim:
‘O şöyle diyor: Bir olan Allah’a kulluk ediniz. O’na hiçbirşeyi ortak koşmayınız. Atalarınızın söylediklerini terkediniz. Ve yine bize, namaz kılmayı, doğruluğu, zinadan korunmayı, akrabalarımızla ilişkiyi kesmememizi söylüyor, emrediyor’. Bunun üzerine Herakliyüs tercümanına şunları söyledi:
“Ebu Süfyan’a söy!e ki ben onun soyunu kendisinden sordum, ‘O soylu bir kişidir’ dedi’ ki peygamberler de böyledir. Kavimlerinin soylularından olurlar. Kendisine ondan önce peygamberlik iddiasında bulunanların olup olmadığını sordum, buna ‘Hayır!’ cevabı verdi. Ben, ondan önce bir kişi peygamberlik iddiasında bulunmuş olsaydı o da bu zâta uyarak böyle söylüyor diyecektim. Ben Ebu Süfyan’a ‘Onun ataları arasında kral olan var mıdır?’ diye sordum. ‘Hayır!’ dedi. Eğer onun atalarından birisi kral olsaydı, bu kişi atasının krallığını elde etmeye çalışıyor diyecektim. Ona sordum: ‘Peygamberlik iddiasında bulunmazdan önce onu yalancılıkla itham eder miydiniz?’ Yine ‘Hayır!’ dedi. Ben biliyorum ki, o kişi halka karşı yalan söylemiyorsa Allah’a karşı yalan söylememek elbetteki onun şânına daha çok yakışır. ‘Halkın ileri gelenleri mi yoksa zayıf insanlar mı ona tâbi oluyorlar?’ diye sordum. Zayıfların tâbi olduğunu söyledi. Zaten zayıflar rasûllerin, peygamberlerin tâbileridirler. Kendisinden, onun tâbilerinin artıp eksilmesini sordum. Artıyorlar’ dedi. İman işi de zaten böyledir: Artar, ta ki tamam oluncaya kadar. Yine kendisine ‘Onun dinine girdikten sonra, onu beğenmeyip de dinini terkeden birisi oldu mu?’ diye sordum. Buna da ‘Hayır!’ dedi. İman da böyledir: İnsanoğlunun kalbinin damarlarına karıştıktan sonra artık ayrılmaz. ‘Hile yapıyor mu?’ diye sordum. Bu soruya da ‘Hayır!’ cevabı verdi. Peygamberler de böyledir: Hile yapmazlar. Kendisine ‘Size ne emrediyor?’ diye sordum. Buna da şöyle cevap verdi: ‘Bir olan Allah’a ibadet etmemizi, hiçbir şeyi O’na ortak koşmamamızı emrediyor, bizi putlara ibadetten nehyediyor; namazı kılmamızı, zinadan kaçınmamızı söylüyor’ dedi. (Devamı Yarın)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti