Edep; Ya Hu -257- TEK DOĞRU YOL

Cum’a Suresi 5. ayette Müslümanlara verilen öğüt, dünya hayatı işlerimizde de önemlidir ve geçerlidir. Bu ayette, insanların yaptıkları bilimsel araştırma ve incelemeler sonucu elde ettikleri Sünnetullah’a ait bilgilerden yararlanılması, bu bilgilerin ameller konusunda dikkate alınması da istenmektedir. Sünnetullah’a ait bulguları kim elde ederse etsin, Müslüman bu bilgiden yararlanmalıdır. Fetih Suresi 23. Ayet gereği; Sünnetullah’ta bir değişiklik olmaz ve ona müdahale edecek Allah’tan başka bir Müstakilen VAR ve Muhtar olan güç yoktur. Zümer Suresi 9. Ayeti hatırlayalım: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Kur’an’ın bu uyarısını Müslümanlar çok benimsemişlerdir. Müslümanlar Kur’an’ın bahsettiği bilenlerden olmak için Kur’an’ı, Rasulullah (SAV) Efendimiz’i, evreni OKUmayı kulluk görevi sayar ve gayret ederler ve İsra Suresi 72. Ayetin “(Allah’ı ve Sistemini hakkıyla tanıyamayan bir idrak) bu dünyada a’madır, ahirette ise daha şaşkındır” uyarısından çok korkarlar, çok çekinirler. Allah’ı hakkıyla tanıyabilmek için, okumalarını Alak Suresinin ilk 5 ayetinde öğretildiği gibi, Allah’ın adını anarak ve Allah adına yaparlar ve bilirler ki böyle olunca Allah onlara bilmediklerini de öğretir. Rasulullah (SAV) Efendimiz’in “bildiklerinizle amel ederseniz Allah size bilmediklerinizi öğretir” hadisi gereği Allah’ın hükümleriyle hükmederek hayat tarzı oluşturmaya gayret ederler. Bütün bu sebeplerden, dünyada en çok okunan, en çok ders yapılan, en çok tekrar edilen kitap Kur’an’ı Kerim’dir Elhamdulillahi Rabbil Alemiyn. Ancak, öğrenme ve uygulama yolunda ayrıca şu prensipler de Kur’an ayetlerince vurgulanmaktadır. İman ile ilgili konularda “çoğunluk şöyle söylüyor, çoğunluk şöyle yapıyor” gibi fikirler ileri sürmek ve bu fikirlere dayalı ameller oluşturmak daima yanıltıcı olur. Bu konuda En’am Suresi 116. Ayet “Yeryüzünde bulunanların çoğunluğuna uyacak olursan seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar zanndan başka bir şeye tabi olmaz, yalandan başka söz de söylemezler” buyurmaktadır. Tekrar edelim ki bunlar iman konusuyla ilgili uyarılardır: İnsanların çoğunluğu zannlarına tabi olmuşlar. Oysa Necm Suresi 28. Ayet “zann ilim değildir” tespitini yapmaktadır. Kur’an’ın Billahi anlamda iman konusunda insanların çoğunluğu hakkında verdiği istatistik bilgileri dikkate almak gerekir.
Yasin Suresi 62. Ayete göre şeytan insanların çoğunluğunu etkisi altına almış ve Hakk yoldan saptırmıştır.
Maide Suresi 49. Ayete göre insanların çoğunluğu fasıktır ve onların fiillerinin Allah hükümleriyle irtibatı kesiktir. İman konusunda yalan söylerler. Billahi iman edenlerin düzenleri bozulsun diye de fesat çıkarırlar.
Rum Suresi 30. Ayet göre de insanların çoğunluğu Allah’ın sistemini ve bu sistemin gerçeklerini bilmezler.
Ra’d Suresi 1 ve Şuara Suresi 8. Ayetlere göre insanların çoğunluğu Hakk’tan hoşlanmazlar ve Billahi anlamda iman etmezler.
Yusuf Suresi 103. Ayete göre insanların çoğunluğu iman etmek, bir şeye inanmak isterse de Billahi anlamda iman etmezler.
Bakara Suresi 243 ve Neml Suresi 73. Ayetlere göre insanların çoğunluğu şükretmezler.
Furkan Suresi 50. Ayete göre ise insanların çoğunluğu Allah’a karşı nankördürler.
En korkunç istatistik bilgi de inanalar için şimdi söyleyeceğimdir: Yusuf Suresi 106. Ayete göre Allah’a inanmayı tercih etmiş olanların çoğunluğu Allah’a müşrikler olarak yani “müstakilen varım ve muhtarım” iddiası ile birlikte bir duniHi ilah olarak inanırlar.
Kur’an kıyamete kadar aynen geçerli olacağına göre, bu istatistik bilgiler de böyledir. Bu durumda, Billahi anlamda imanı ve bu imanın selametini hayatının önceliği haline getirenler, iman konusunda çoğunluğun fikirlerine, yorumlarına, hücumlarına itibar etmeli midir? Elbette ki etmemelidir. İnananlar bilmelidir ki tek doğru yol “Kur’an’ı ders yapmak”tır; Kur’an’ı maddi ve manevi her halimiz için ilaç görmektir.
İnanan bir kimse, kendisine göre ikilemleri ve içerisinden çıkamadığı zannları, düşünceleri varsa bunları öteleme yerine mutlaka önemsemeli ve bu ikilemlerden kurtulmalıdır.
İkilemler şeytanlık sisteminin yararlandığı en önemli pozisyonlardır…