Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR

EDEP YA HU – ONA YAKLAŞTILAR, HAYATLARI BOZULDU

İbrahim Suresi 24-27. ayetleri tefekküre devam ediyoruz; bu ayetlerde geçen Tayyib Kelime’yi Kur’an’dan tespit ettik: Tayyip kelime “La ilahe illallah”tır. Habis Kelime’yi de tespit ettik. Habis Kelime “İnni ilahun min duniHİ” yani “Ben duniHİ bir ilahım” demektir. Tayyib Kelime’nin de Habis Kelime’nin de ifadesi ve amelleri bizim için somut olmalı ki bu ayetlerde geçen Tayyib Şecere ve Habis Şecere’yi de anlayabilelim. Bu sebeple de Tayyip Kelime’yi ve Habis Kelime’yi Kur’an’a göre, Kur’an’dan tespit ettik. Bunu araştırırken karşımıza yol gösterici olacak Tevbe Suresi 28. Ayet çıktı ve bu ayette Rabbimiz: “Ey iman edenler, müşrikler ancak necestir (pisliktir)” buyurdu. Anladık ki Kur’an “Habis” kelimesi ile özellikle birincil şirki kast etmektedir. Bu mananın ifade edilişini de aradık, onu da bize Enbiya Suresi 29. Ayet gösterdi: İnni ilahun min duniHİ: Ben duniHİ bir ilahım.
Tayyip Kelime’yi Muhammed Suresi 19. ayetin, Habis Kelime’yi Enbiya Suresi 29. Ayetin tanımladığını gördük. Her iki kavram için, yani Habis Kelime ve Tayyip Kelime için Kur’an’dan bir tanım, bu tespit bulmayı önemsedik. Çünkü özellikle Habis Kelime’nin tanımı Tayyip Kelime gibi açık olarak karşımıza çıkmıyor. Lütfen, başka kaynaklarda siz de araştırmalar yapınız. Tayyib Kelime çok açıktır, ortadadır: La ilahe illallah. Oysa Habis Kelime için somut bir cümle göremezsiniz. Ancak İbrahim Suresi 24-27. ayetlerde geçen Allah misalinin anlaşılabilmesi için sadece Tayyib Kelime’nin bilinmesi yetmez. Bu sebeple Habis Kelime’nin de Tayyib Kelime gibi net bilinmesi gerekiyordu, onu Enbiya-29’dan tespit ettik: Enbiya-29’a göre Habis Kelime “Ben bir duniHi ilahım” kelimesidir. İbrahim Suresi 24-27. ayetlerdeki Allah misali Tayyib Kelime ile Habis Kelime’yi kıyaslıyor. Bu sebeple biz her ikisini kendi kulvarlarında ve net olarak bilmeliyiz, ortaya koymalıyız ki biz de zihnimizde bu kıyaslamayı yapabilelim, yaşayabilelim. Bunların net manalarını ve ifadelerini ayetlerden öğrendik elhamdülillah.
İsra Suresi 62 ve Sa’d Suresi 82, 83. ayetler buyurur ki; Habis Kelime’ye sahip çıkanlar şeytanın takibinde ve teşvikindedir. Hatta onların bu hallerinin sürdürülebilirliğini, sürdürülebilir olmasının güvencesini de şeytan sağlamaktadır. Ayrıca şeytan Habis Kelime’nin telkinini de görev olarak yüklenmiştir. Habis Kelime’nin böyle bir koruyuculuğu var; bu ayetlere göre Habis kelime şeytanın koruması, takibi altındadır, onun bir kişide devamlılığını sağlayan şeytandır. Eğer bir kişi habis kelimeye sahip çıkmışsa, onun telkin edilmesini de görev edinir. Tayyib Kelime’ye talip olanların ise koruyucusu Allah’tır; Tayyib Kelime’nin kastettiği manadaki temizliğini Hicr Suresi 9. Ayete göre Allah korur.
İbrahim Suresi 24-27 ayetlerindeki Allah misali “La ilahe illallah” diyenler ile “BEN bir duniHi ilahım” diyenleri konu almakta ve bu iki grubu kıyaslamaktadır. Tayyib Kelime’yi ve Habis Kelime’yi tespit ettiğimize göre Allah misalini çözebilmemiz için şimdi de Tayyib Şecere yani temiz, meyve veren ağaç ve Habis Şecere yani meyve vermeyen hurda ağaç tanımlarının manasını çözmeli, Tayyib Kelime ve Habis Kelime’ye göre bunlar neyi ifade etmektedir, bunu Kur’an’a göre, Kur’an ile anlamaya çalışmalıyız.
Tayyib Şecere ve Habis Şecere’yi çözmek üzere ilerlerken ayetlerden elde ettiğimiz yol göstericilerimiz vardı. Nelerdi bunlar? Tayyib Kelime’nin La ilahe illallah oluşu. Daha sonra ona Allah’ın öğütleri ve koruması. Tayyib Kelime’yi kim öğütlüyor? Allah! Tayyip kelime kimin korumasında? Allah’ın korumasında! Ayetlerden gördük ki, Habis Kelime “BEN bir duniHi ilahım” tanımıdır. Habis Kelime’yi şeytanın/şeytaniyetin desteklediğini, teşvik ve telkin ettiğini gördük. Tayyib Şecere ve Habis Şecere’yi bulmak, anlamak için, geldiğimiz bu noktada biz işte bu 4 temel üzerinde tayyip ve habis şecerenin ne manaya geldiğini inceleyeceğiz, tefekkür edeceğiz. Biz önce Kur’an’dan yapacağımız bu incelemelerimiz için tespit ettiğimiz bu dört yol göstericinin “şecere” ile ilişkilenmiş bilgilerine ulaşmalıyız. Dört tanım, dört yol gösterici tespit ettik ama biz şimdi “şecere”nin yani Tayyip ve Habis Şecere’nin neyi temsil ettiğini anlamak üzere, bu tespit ettiğimiz dört yol göstericinin şecere ile ilişkilenmiş bilgilerine ulaşmalıyız.
Bakara Suresi 35. Ayet ve A’raf Suresi 19. Ayette şöyle buyurur:
“Ve dedik ki ya Âdem! Sen ve eşin cenneti mesken edinin. İkiniz de oradan dilediğiniz kadar bol bol yiyin. Fakat şu şecereye yaklaşmayın. Yaklaştığınız takdirde zalimlerden olursunuz.”
Bu ayetlerde geçen “şecere” ve “zalim” kelimelerine hemen dikkatlerimizi yoğunlaştıralım ve bu kelimeleri zihnimizin bir köşesine koyalım. Bu ayetlerde bizim için çok önemli biçimde “şecere” geçiyor, “zalim” kelimesi geçiyor. Bunu yakalarsak görürüz ki bu iki kelime sebebiyle ayetler bizim yol göstericilerimizle ilişkileniyor. Bakın, ayet diyor ki: Fakat şu şecereye yaklaşmayın, yaklaştığınız takdirde zalimlerden olursunuz… Hz. Âdem’e uyarı! Ta-Ha Suresi 117’de de aynı uyarı var, orada da “şecereye yaklaşırsanız şaki olursunuz” denilmektedir. Bakın, “şecere”ye yaklaşırsanız zalimlerden olursunuz dendi, “şecere”ye yaklaşırsanız şaki olursunuz dendi.
Şeytan nihayet A’raf Suresi 20, 21 ve 26 ve Ta-Ha Suresi 120’ye göre Hz. Âdem’in (AS)’ın kafasını karıştırdı da Ta-Ha Suresi 121’e göre Hz. Âdem ve eşi o şecereye yaklaştılar. Böylece Âdem Rabbine asi oldu da yaşantısı bozuldu.
Ulaştığımız noktalar: O şecereye yaklaşırsan zalim olursun, şaki olursun, asi olursun…
Sonuç: Yaklaştılar. Ve Âdem Rabbine asi oldu…
Ona daha önce uyarı yapıldı. Denildi ki şu şecereye yaklaşırsan zalim olursun. Yaklaştı zalim oldu. Denildi ki şaki olursun. Şaki de oldu… Fark etmemiz gereken bir diğer önemli nokta şudur: Böyle oldu da ne oldu? Ayetten öğreniyoruz ki: Zalim oldu, şaki oldu, Rabbine asi oldu da yaşantısı bozuldu! İşte çok önemli nokta burası, ulaştığımız yer, çıkaracağımız sonuç burası, bize lazım olan farkındalık burası: Yaşantın bozuldu; yaşantısı bozuldu!
Neye yaklaşarak? Şecere’ye! Yaşantı bozuldu… Bir şecere… Yaklaştılar ve yaşantıları bozuldu?

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti