Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN

EY HALKIM! SEYİRCİ KALMAYA DEVAM MI?

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in bir kamera, bir tripod’la ortaya koyduğu iddialar hepimizin gündemi oldu. Yayınlanan videolardaki iddialar yenilir yutulur gibi değil. O kadar ki anket firmaları seçmenin tercihleri üzerinde bile etkili olmaya başladığını ifade ediyor. Bir kısmı şimdiden doğrulanan, bu ciddi iddiaları araştırmasını beklediğimiz makamlar ise, söz konusu iddialara magazin haberi muamelesi yapmakta ısrar ediyor. Dile getirilen bu şüphelerin kamuoyu nezdinde giderilmesi gerekmiyor mu? Adında “Adalet” olan bir siyasi partiden adalet beklemekle saflık mı yapıyoruz?
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, yurt dışına kaçması için haber yolladığı, kendisine koruma verdiği ve o korumayla yurt dışına çıktığı iddialarını kim soruşturacak.
Ya, Süleyman Soylu’ya ait olan Engin Sigortanın kamu kurum ve kuruluşlarının sigorta işlerini alarak 57 kat büyüdüğü, Hadi ve Süleyman Özışık kardeşlerin İçişleri Bakanı Soylu ile Organize suç örgütü lideri Sedat Peker arasında arabuluculuk yaptığı iddialarını,
Ya da, Silivri Emniyet Müdürü Hakan Çalışkan’ın intiharında Soylu’nun dahli olduğu, Soylu’nun Kuzu Grup’takileri korkutup “mallarına çöktüğü”, Anadolu adliyesinde ortak çalıştığı savcıların çocukları üzerinden servet yaptıkları iddialarını, kim soruşturacak? Muhalefet mi?
Vatandaşın karnını doyurma işini muhalefete veren iktidar, yolsuzlukları araştırma işlerini de tarafsız basına ve muhalefete mi havale ediyor?
Sezgin Baran Korkmaz’ın otelinde içlerinde Habertürk spikeri Veyis Ateş’in de bulunduğu birçok hakim, savcı, emniyet müdürü ve gazetecinin kaldığı, Veyis Ateş’in Baran Korkmaz’ın tekrar yurda dönebilmesi için 10 milyon Euro isteyen kadroya aracılık ettiği,
Mehmet Ağar’ın Mübariz Mansimov’a kumpas kurup, Mansimov’a ait Yalıkavak Marina’yı ele geçirdiği, Mehmet Ağar ve eski MİT mensubu Korkut Eken’in Kıbrıs’ta işlenen Kutlu Adalı cinayetinde kendisinden tetikçi istediğini, Kolombiya’da yakalanan uyuşturucunun sahibinin Mehmet Ağar olduğu iddiaları,
Mehmet Ağar’ın oğlu AKP Milletvekili Tolga Ağar’ın uyuşturucu kullanıp silah ateşlediği, suçun başkasının üzerine yıkıldığı,Yeldana Kaharman’ın Tolga Ağar’ın tecavüzüne uğradığı iddiaları,
AKP’li eski Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlunun kirli para trafiği için Venezuella’ya gittiği, Erkam Yıldırım’ın Kıbrıs’ta Halil Falyalı üzerinden yürütülen uyuşturucu ticaretinin parçası olduğu iddialarını kim soruşturacak?
Doğan Medya Grubu’nun 2018 yılındaki satışında Ziraat Bankası’ndan 750 milyon dolarlık kredi alan Demirören grubunun bu krediyi hala ödemediğini iddiasını,
Peker’in devletin karakolunda AKP Milletvekilinin isteği üzerine başka bir milletvekilini dövdürdüğü, yine AKP’li milletvekilinin isteği üzerine Hürriyet gazetesi baskınını düzenlediği ve Ahmet Hakan’ı dövdürdüğü iddialarını unutalım mı?
Soylu’nun danışmanı Ali Faik Hacıoğlu ve Sadık Soylu’nun imar düzenlemelerine etki ederek haksız kazanç sağladığı iddiaları,
SADAT’ın Peker üzerinden Suriye’ye, el Nusra’ya silah ve araç yolladığı, Suriye’den yasa dışı ticaretin Külliye’nin, MT Grup’un ve el Nusra’nın onayıyla yapıldığı iddiaları araştırmayı hak etmiyor mu?
Hepsi birbirinden önemli o kadar çok iddia var ki. Ancak en önemlilerinden birisi olan, Sedat Peker’in, seçim dönemlerinde eski AKP milletvekili, AKP MKYK üyesi Metin Külünk’ün arabasına tomarla para koyduğu, seçimlerde AKP’nin dağıttığı kahve paketlerinin suç örgütü lideri Peker tarafından hazırlandığı ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun her ay 10 bin dolar maaş alan siyasetçi itirafını unutmamızı mı bekliyorlar?
ASKIDA ADALET KAMPANYASI İSTİYORUZ!
Sadece bir kısmını yazabildiğim bu şaibeli işler yenilir, yutulur gibi değil. Mafyanın maaş bağladığı siyasetçiler/gazeteciler, mafya ile siyasetçi arasında arabuluculuk yapan gazeteciler, mala çöken eski ve yeni bakanlar, illegal işler vs. vs. Ülkemizin AK Parti iktidarı kadar kirlendiği bir dönem hatırlıyor musunuz? 17-25 Aralık sonrası ortaya saçılan kokuşmuşluk halının altına süpürülmüştü. Şu an daha da kötüsü yeniden hortladı. En acısı ise ayyuka çıkan pislikleri ortaya çıkartanın bir suç örgütü lideri olması. Şu anda ülkemizin acilen cesur savcılara ihtiyacı var. Yeterli mi? İktidarın ve üyelerinin tam ortasında bulunduğu bu yolsuzluk ve illegal işler yumağını İktidarın çözeceğini beklemek saçmalık öte bir şey değil. O zaman “Temiz Siyaset ve Temiz Toplum” için bizlere üzerimize düşen görevleri yerine getirmeliyiz.
İktidara iyi niyetle destek veren milyonlarca insan bu kokuşmuşluğa daha ne kadar seyirci kalacak? Askıda ekmek kampanyasından daha kötüsü olur mu diye düşünüyorduk. Varmış. Şimdi hepimiz “Adalet” arıyoruz.
Son Söz, “Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaz’a verdiler” Özdemir Asaf

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti