GÜN DOĞDU HEP UYANDIK

Suriye´nin kuzeyini işgal eden terör örgütü PKK/YPG’li teröristlere karşı 9 Ekim günü saat 16.00´da başlatılan “Barış Pınarı Harekatı” 9. gününde ABD ve Rusya’nın baskılarıyla durduruldu. 673 teröristin etkisiz hale getirildiği açıklanan harekat sırasında, Suriye Milli Ordusu da 71 kayıp verdi. Harekat sırasında Mehmetçiklerimiz ve Suriye’den atılan bombalar nedeniyle sivil vatandaşlarımız şehit oldu. Hareket öncesinde ve sırasında tüm Türkiye’nin hatta dünyanın gözü buradaydı. Hepimiz büyük bir dikkatle Suriye sınırında olup biteni anlamaya çalışırken ülke içinde yaşananlar hiçbirimizin dikkatini çekmedi. Ekonomideki durum zaten belli. İşsizlik cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdı. İşsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 65 bin kişi artarak 4 milyon 596 bin oldu. İşsizlik oranı 3.1 puanlık artış ile yüzde 13.9, genç işsizlik oranı ise 7,2 puan yükselerek yüzde 27,1 seviyesine yükseldi. Artık her 3 gençten birisi işsiz. “Amaaan ne var ki, biz bunlara alıştık artık” diyorsanız, örnek olaylarla devletimizin nasıl işlediğini anlatmaya çalışayım.
***
4 yıl işe gitmediği halde Ankara Büyükşehir Belediye’sinden 270 bin lira maaş alan müşavir kadrolu Çetin Acar “Evet işe gitmedim, FETÖ uzmanıyım milli kütüphane’ye gidip F. Gülen’in kitaplarını inceledim. 8 kitap yazdım. Eylül ayı maaşım verilmeden de işten çıkarıldım” diye şikayet etti.
***
Sayıtay Raporlarına göre Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın engelli olmadığı halde her ay 62.000 kişiye engelli bakım aylığı, kayıtsız 138.000 kişiye de engelli aylığı verdiği ortaya çıktı.
***
Osmangazi Köprüsünden geçenlerin 103 lira, geçmeyenlerin kişi başına 116 tl ödemek zorunda kaldığı ortaya çıktı.
***
Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Özçelik-İş sendikası Başkanı Yunus Değirmenci “Audi arıza yapıyordu, yolda kalıyordu. BMW’yi sorduk. Fiyatı 1 milyon 8000 bin dediler. Kampanya varmış,1. Milyon 300 bin liraya veririz dediler” diyerek 1.300.000 TL’ye en son model makam aracını aldı. Bu iddialar gündemdeyden maaşını 50 bin liraya yükselttiği de gündeme gelince “O kadar değil 30 ile 50 bin lira arasında. Ben Kayserili’yim tasarrufu bilirim” dedi.
***
Memura %4+4 zamma tepki gösteremeyen Memur-Sen Başkan Vekili ve Sağlık Sen Başkanı Semih Durmuş’un 17.340 lira olan maaşına yüzde %50,4’lük zam yapıldı. Maaşı artık 26,094 liraya yükseldi. Başkana ayrıca 800.000 liralık Audi A6 makam aracı, 6 yönetim kurulu üyesinde de tanesi 230.000 TL’ye 6 adet Passat marka araç satın alındı.
***
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın geçtiğimiz yıl Macaristan seyahatinde kullandığı ve değeri 35.000 lira olduğu belirtilen çantayla ilgili haberlere erişim engeli getirildi. Asgari ücretlinin hiç yemeden içmeden ancak 18 aylık birikimi ile alabileceği çanta için Ekşi Sözlük’te “emine erdoğan’ın çantası” başlığı ile açılan yorum sayfasına erişim engeli getirildi.
***
Cumhurbaşkanı Yüksek İştişare Kurulu üyesi Bülent Arınç’ın damadının da birçok AKP’li üst düzey politikacının damadı gibi FETÖ ile ilişkisinin olmadığı ortaya çıktı. Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Yeter ‘FETÖ’ üyeliği suçlamasıyla 15 yıla kadar hapsinin istendiği davadan yeterli delil olmadığı gerekçesiyle beraat etti.
***
2002 yılından beri iktidarda olan AKP temelde liberal-muhafazakar kimliğini ön plana çıkartarak siyaset yaptı. Ancak bu zaman sürecinde birçok git-gelleri de oldu. Yeri geldi “Milliyetçiliği ayaklar altına aldı”, yeri geldi “En çok ben milliyetçiyim” dedi. Yeri geldi laik oldu, yeri geldi Rabia işareti ile Müslüman Kardeşler modelini savundu. Yeri geldi 4 eğilimi bünyesinde topladı. Yeri geldi Atatürkçü oldu. Yeri geldi “Bunlar sosyal demokrat falan olamaz. Sosyal demokrat biziz.” dedi. Ancak bugüne kadar ilk defa görülen bir olayla, marşla da olsa Devrimci olmaya kalktılar. “Barış Pınarı harekatı” sırasında yapılan AKP grup toplantısında gençler, 1960’lardan itibaren sol mitinglerde, gösterilerde, yürüyüşlerde söylenen ve Dev-Genç ile özdeşleştirilmiş olan Gündoğdu Marşını hep bir ağızdan söylediler. (Not;2012’de Tire’de Eğitim-Sen’li öğretmenlere eylemde Gündoğdu Marşı söylemeleri nedeniyle dava açılmış, iddianameye o marşın okunması da girmişti. O kadar yani.)
Son Söz; “Görmek istemeyen göze ışık tutsan ne fayda.”