Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

HAÇLI SEFERLERİ FRANSIZLAR VE FRANSIZLARIN CEZAYİR KATLİAMI-5

Muharrem Günay 13 Ocak 2012 Cuma 02:00:00
  SELAHADDÎN-İ EYYÛBİ VE HAÇLILAR (5)
İkinci Haçlı seferine katılan Alman kralı ve Fransa kralı Selçuklu orduları tarafından bozguna uğratılınca, Haçlılar Suriye’ye deniz yolu ile gitti-ler. 600 bin kişilik Haçlı ordusu dayıca yüz binin altına düşmüştü. Fakat İslâm davasına ihanet eden Şiî Fatımilerin Haçlılarla birleşmeleri ve İslâm dünyasının karmaşa içerisinde bulunmasından dolayı Kudüs Haçlıların eline geçti.
“Yurtlarından yola çıktıktan tam üç yıl sonra Haçlılar, Kudüs’ü gördüler; sevinçten ölenler oldu. 15 Temmuz tarihine rastlayan Cuma günü saat üçte saldırıp kente girdiler. Dehşet verici bir b,çimde katliama başladılar.”(R.Erer, Türklere Karşı Haçlı Seferleri, s:56 Michaud’tan nakil)
Müslümanların karşı gelmeyip Haçlılara boyun eğmesi onları tatmin etmedi, yağma ve katliama devam edip, yaşlı, çocuk, hasta demeden ne bulursa öldürdüler. Üç gün boyunca her taraf kana boyandı. Cesetlerin kokması bulaşıcı hastalıklara yol açtı.
Michaud’un yazdıklarına göre:
“Yetmiş bin Müslüman öldürdüler, Yahudileri de Sinagog’da diri diri yaktılar. Kamâme Kilisesine giderek dua ettikleri süre boyunca adam öldür-meye ara verdikten sonra cinayetlerine ve mal yağmasına devam ettiler. Müslüman kadınları sığınmış oldukları Ömer Camii’nde çocukları ile birlikte ve on bin kadar Müslüman’ı da Süleyman tapınağında öldürdüler. Orada kim bulunmuş olsa, ayakları topuk kemiklerine kadar ölülerin kanına batardı.” (R.Erer, s:56)
“Godefroy de Bouillon, Haçlı seferini teşvik etmiş ve düzenlemiş olan Papa İkinci Urbain’e gönderdiği mektupta: “Kudüs’te bulduğumuz düşmanlara (yani Müslümanlara) ne yapıldığını öğrenmek isterseniz, biliniz ki: Süleyman tapınağının kapısı önünde ve tapınağın içinde bizimkilerin atları dizlerine kadar Müslüman kanlarına basarak yürüyorlardı.” İfadesini eklemiştir. Bu mektup, Roma’ya ulaştığı zaman Papa ölmüş ve bu tatlı haberi alamamıştı.(R.Erer, s:57)
Papa’ya bu haberi gönderen Godefroy’un heykeli bu gün Avrupa Birliğine girmek uğruna egemenlik haklarımızı devretmeye razı olduğumuz Brüksel’deki Kral meydanında, St. Jacques-sur-Coudenberg Kilisesinin önüne dikilmiştir.
Kudüs’ün Haçlıların eline geçmesinden sonra, Kudüs’ü yönetmek üzere Papaz Godefroy de Bouillon “Kamâme Müdafii” unvanı ile atandı.
Kudüs’ü ele geçiren Katolik papazlar, Ortodoks Hıristiyanlara da her türlü eziyeti ettiler. Gibbon’un bildirdiğine göre:
“Yerli Hıristiyanlar kendilerini sözde kurtaranların (Haçlıların) demir boyunduruğu altına girdikten sonra, Müslümanların hoşgörülü yönetiminden yoksun kaldıklarına üzüldüler.”(R.Erer, s:59)
Kudüs’ün Haçlılar tarafından işgalinden sonra İslâm’a hizmet sırası bir başka Türk’e ve Türk devletine gelmişti. Bu Türk Selahaddin-i Eyyûbi ve bu devlet Eyyûbiler Türk devleti idi. Selehaddin Haçlılara karşı büyük bir zafer kazandı ve Kudüs’ü Haçlılardan geri aldı.
Hittim-Hıttin denilen yerde Haçlı ordusunu bozguna uğratan Selahaddin, bu zaferden sonra Kudüs’ü kuşattı. Haçlılar teslim olmaya razı oldular. Selahaddin 3 Kasım 1187 Cuma günü Kudüs’e girdi. Selahaddin, kimseye dokunmayacağı konusundaki sözlerini tuttu. Rumlara ve Doğu Hıristiyanlarına Kudüs’te kalma izni verdi. İskenderiye Patriklerinin Tarihi adlı eserin yazarı Renaudot (sayfa 545) diyor ki.
Bu doğulu Hıristiyanlar Müslümanların hükümetini Latin hükümetine tercih ettiler.” (R.Erer, s:86)
Eyyûbiler Türk devletinin kurulmuş olduğu bölge Mısır ve çevresidir. Bu bölgede daha önce Tulun oğlu Ahmet tarafında “Tulun oğulları Türk devleti” kurulmuştur.(875) Bu devlet 905 yılına kadar devam etmiş, daha sonra aynı bölgede İhşitler-Akşitler Türk devleti kurulmuştur. (935) Her iki devlet de Abbasi ordularında komutan olan ve daha sonra bağımsız olarak hareket eden Türk beyleri tarafından kurulmuştur.

Not: Arapça ayet metinlerini Türkçe harflerle yazarken sad harfi büyük S, peltek zel ve peltek se harflari küçük ve koyu olarak (z,s), s,z harfleri küçük renksiz , Zý harfi büyük Z ile, Tý harfi büyük T, te harfi küçük te, Dat harfi büyük D, dal harfi küçük d ile gösterilmiþtir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti