HEPİMİZ SORUMLUYUZ

Okumadan alim, yazmadan katip olunmaz. Her düşünce ilim olmaz. Her yazının da ilmi veya edebi olması gerekmez.
Yazılarımızda değişik konulara temas etmekle beraber, özellikle milliyetçiliğimiz, milli birliğimiz, toplum huzurumuz, kişisel gelişim, şehrimizin problemleri, vatanımız, bayrağımız gibi bizi millet yapan değerleri paylaşıyor.
Yazmak zor iştir dostlar. Engelli yollar gibidir. Bizde yokuş yolların yolcusuyuz. Geldik ve gidiyoruz.
Gereksiz meşguliyetler yerine, bir cümlemiz dahi meçhul bir okuyucunun yüreğinde bir duygunun filizlenmesine yol açar anlayışı ile yazıyorum. Nereye kadar giderse! Manevi hazzın dışında hiçbir beklentim de yok.
Bilmeden, aslına ermeden “ahkam kesmek” kolaydır. Lafla peynir gemisi yürümez. Çok laf iş bitirmez.
Çevrenizde mutlaka köşe başında iki saat laklak eden, ama iki dakika iş yapmayanlar vardır. Bunlar hem kendilerini yorarlar, hem de dinleyeni. Bilmedikleri yoktur. Herkes onların gözünde kötüdür. Birde memleket kurtarmaya kalkarlar. Kul hakkı gözetmezler. Gamsız ve yüzsüzdürler.
Aziz Türk Milletine karşı hepimizin görevleri var. İşçi, memur, amir, siyasetçi, bürokrat herkes işini iyi yapmalıdır. Adamcılık yapmadan, emek, tecrübe ve liyakat esaslı çalışmalarla Allah’ın rızasını kazanmalıyız.
Birbirimize saygı göstermek ve icraat yapmak zorundayız. Millete, memlekete faydalı işlerimiz olmalı.
İhmalimizin, gafletimizin, tembelliğimizin, güvensizliğimizin getirdiği noktanın olmamız gereken yer olmadığını belirteyim.
Ülküsüz bir millet ve devlet düşünülemez. Az veya çok hepsinde bir hedef birliği, büyüme ve gelişme amacı vardır.
Türk milleti olarak bizim de, “Ülkümüz” vardır, olmalıdır, olacaktır. Bunda ne kadar mesafe aldık veya alamadık? Başaramıyorsak sebebi nedir? Nerelerde hata yapıyoruz? Gösteriş peşinde miyiz, yoksa İdeal yolunda Hak için, adalet için mi çalışıyoruz? En yakınlarımıza vefasızlık yapıp, arkasından iş çeviriyor muyuz? Ülkümüz ve ilkemiz yolunda dik durabiliyor muyuz? Bu soruları herkes kendine sormalı. Bilinmeli ki yük ağır, yol engebelidir.
“Bu topraklar vatanım, Albayrak benim bayrağım” diyen herkes bunları sorgulamalıdır. Unutulmasın ki, kötü giden şeylerden hepimizin az veya çok payı vardır.
Ne mutlu ki, işini iyi yapan, doğrunun yanında olan ve dik durabilenlere. Damarlarındaki asil Türk kanının gereğini yapanlara.
Gelin mübarek günlerde bu muhasebeyi daha çok yapalım.