Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

NAMAZDAN NASİPSİZ OLMAK – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 21 Aralık 2013 Cumartesi 02:00:00
  Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki
“Nice oruç tutanlar vardır ki onların oruçtan nasipleri sadece aç (ve susuz) kalmalarıdır. Nice geceleri namaz kılanlar vardır ki onların namazdan nasipleri uykusuz kalmaktır.” (İbni Mace) Bu bakımdan namaz kılmakla beraber İslam’ın yasakladığı kötü huy ve alışkanlıklardan uzaklaşmamız ve ahlakımızı güzelleştirmemiz gerekir.
Kur’an’ da Yüce Allah,
“Artık namazı bitirdiğiniz zaman ayakta iken, otururken ve yanlarınız üzerinde (uzanmış) iken Allah’ı zikredin, emniyete kavuştuğunuz zaman da namazı ikâme edin. Çünkü namaz, mü’minlere vakitleri belli bir farzdır.” (Nisa:103) krş. 3/191; 10/12, 22, 23. Ayrıca beş vakit namaz vakti için bk. 11/114; 17/78-79]
“Gündüzün iki tarafında (öğle ve ikindide) ve gecenin (gündüze) yakın (üç) vaktinde (akşam, yatsı ve sabahta) namazı ikâme et; Dosdoğru namaz kıl. Muhakkak ki iyilikler (beş vakit namazın sevâbı, aradaki) kötülükleri (küçük günahları) giderir. İşte bu, düşünen, Allah’ı ananlara bir öğüt/bir hatırlatmadır.” (Hud: 114.)
“Güneşin (tepe noktasına gelip) kaymasından, gecenin kararmasına kadar (öğle, ikindi, akşam, yatsı vakitlerinde) namazı ikâme et; Kıl; sabah namazını da (öylece kıl). Çünkü sabah namazı (için, o vakitte birleşen gece ve gündüz melekleri tarafından) şâhitlik edilir.” (İsra: 78.) (Beş vakit namaz için ayrıca bk. 11/114; 30/17-18)
“O halde (onların) dediklerine sabret. Güneşin doğmasından evvel (sabahleyin) ve batmasından evvel (ikindi vaktinde) Rabbini hamd ile tesbih et. Gecenin (belirli) saatlerinde (akşam ve yatsıda) ve gündüzün etrafında (öğleyin) de tesbih et (namaz kıl) ki (neticeden) razı olasın.” (Taha: 130.)
“O halde akşama girdiğiniz zaman (akşam ve yatsıda), sabaha erdiğiniz zaman da (sabahta) Allah’ı tesbih edin (namaz kılın).” (Rum: 17.)
“Göklerde ve yerde hamd O’na mahsustur. Yine siz, gündüzün sonunda (ikindide) ve öğle vaktine girdiğinizde de (namaz kılıp Allah’ı tesbih edin). (Bu iki âyet-i kerîme, beş vakit namazın delillerinden biridir. (Rum 18) (bk. 17/78; 50/39-40)
Cenâb-ı Hak; “…Namazı ikâme edin; dosdoğru kılın, çünkü namaz, müminlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.”(Nisa:103); “Güneşin zevalinden (öğle vakti batıya kaymasından) gecenin karanlığına kadar(belirli vakitlerde) namazı ikâme et; kıl. Bir de sabah namazını kıl, çünkü sabah namazı şahitlidir.” (İsra: 78) Buyurarak beş vakit namaza işaret etmektedir. Namazın nasıl kılınacağın ise; ”Ben namazı nasıl kılıyorsam, siz de öyle kılın“ buyuran sevgili peygamberimiz bildirmektedir.
Siyer kitaplarındaki mevcut bilgilere göre, ilk vahyin sonrasında Hz. Peygamber’e risâlet yüküne dayanmasını, sabretmesini öneren âyetler gel¬miş ve bunu izleyen fetret döneminden sonra namaz farz kılınmıştır. Nama¬zın daha önceki dinlerde de emredilmiş olduğu hatırlanınca, namazın güç¬lüklere direnç göstermede bir fonksiyonu bulunduğu anlaşılmaktadır. Nitekim bir âyette “Ey inananlar sabır ve namaz (salât) ile yardım isteyin” (el-Bakara: 153) buyrulmaktadır. Namaz farz kılınınca Cebraill, Hz. Peygamber’e gelerek O’nu vadi tarafındaki Akabe denilen yere götürmüş, orada fışkıran su ile önce Cibrîl sonra Hz. Peygamber abdest almış ve bera¬berce iki rekât namaz kılmışlardır. Hz. Peygamber mutlu bir biçimde eve gelmiş, eşi Hatice’nin elinden tutarak oraya götürmüş ve aynı şekilde Hatice ile birlikte abdest alıp iki rekât namaz kılmışlardır. Kimi bilginlere göre İsrâ süresindeki “Namazda yüksek sesle okuma” (el-İsrâ 17/110) âyeti, bu gizli namaz dönemiyle ilgilidir.
İslâm’ın başlangıç yıllarında namaz, sabah ve akşamleyin kılınan ikişer rekâttan ibaret iken, yaygın kabul gören görüşe göre, Miraç olayından sonra beş vakit namaz farz kılınmıştır. “Kendi nefsinde bir yakarış ve ürperiş içinde ve pek yüksek olmayan bir sözle sabah ve akşam Rabbini an; gafillerden olma” (el-A’râf 7/205) âyeti namazın başlangıçtaki durumuyla ilişkili görülmektedir. Yine yaygın kabule göre, Cibril’in Hz. Peygamber’e Kâbe’de, namazın vakitlerini göstermek üzere imamlık etmesi Miraç olayının ertesi günü olmuştur.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER