Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

“NE YAPILIR, NE YAPILMAZ”I BİZ BELİRLEMELİYİZ

Afyonkarahisar Valiliği öncülüğünde Ayazini bölgesinde önemli çalışmalar yapıldığını bir çok kez ele aldık bu köşede.
Ayazini’nde yapılan çalışmalarla ilgili olarak bizce yapılması gereken bir çalışma daha var: Gastronomi kenti Afyonkarahisar imajı ile Ayazini’nin birbirine adapte edilmesi…
Bu yönde atılan adımlar yok değil. Ayazini’nde sucuk evi, lokum reyonları, yeme-içme mekanları düşünülmüş. Ama bu kadarının yeterli olup olmayacağı tartışılır. Ayazini’nin tarihi ve doğal güzelliklerini yöresel lezzetlerimizle daha da zenginleştirmeliyiz.
***
Gastronomi kenti Afyonkarahisar için yapılan çalışmalar ne yazık ki pandemi süreciyle birlikte hedeflenen miktarda gerçekleşemedi. Tüm dünyayı kasıp-kavuran korona mevzuu, gastronomi ile ilgili pek çok hedefi, çalışmayı, planlamayı mecburen öteletti.
İnşaAllah pandemi süreci sona ererken bu çalışmalara da yeniden gaz verilecektir. Bundan eminiz.
İşte çalışmalara yeniden gaz verilirken yapılması gerekenleri anlattı bize, hem yeme içme meselelerine, hem de Afyonkarahisar’a gönül veren bir büyüğümüz. Fırsattan istifade onları aktarmak isteriz bugün…
Gastronomi kenti çalışmaları planlanırken “Afyonkarahisar’da yeme-içme gelenekleri” oluşturulmalı. Geleneksel olanları yeniden gündeme getirmeli, olmayanları da “geleneksel hale” getirmeliyiz. Yani gerekiyorsa biz uydurmalıyız. Nasıl mı?
Mesela Afyonkarahisar’a gelen bir konuk “Kaymaklı ekmek kadayıfı yediysen Karahisar Kalesi’ne çıkmalısın ki, yediklerin erisin” önyargısına sahip olmalı.
Mesela “Afyonkarahisar’ın termal nimetlerinden yararlanıyorsan madensuyu içmelisin ki vücudunda eksilen mineraller yerine gelmeli” fikrini yaymalı.
Ya da, “Frig Vadisi’ne, Ayazini’ne gidiyorsan mutlaka katmer, ocak bükmesi yemelisin” kanısı oluşmalı insanlarda.
“Haşgeş yağlı mercimek pilavı yemeden Emre Gölü’nden gelinir mi?” veya “Lokum almadıysan sucuk da alamazsın. Biri acı, biri tatlı, birbirini bastıracak” gibi söylemler oturmalı dilimize.
Gerekiyorsa şehir efsaneleri oluşmalı yeniden: “Mermerde çalışan işçiler güçlensin, çabuk acıkmasın diye ağzı-açık bükme yerler…”
“Hasta olursan arapaşı yemeden iyileşemezsin…” gibi.
Bunlar ne işe yarayacak peki? Turizmde, eskinin, geleneklerin yeri özeldir. Biz var olan geleneklerimizi, eski hasletlerimizi Gastronomi kenti ile birleştirirken, olmayanları da yeniden oluşturmalıyız. “Olmazsa olmaz”lar listesi sunmalıyız konukların önüne.
“Gastronomi kenti” ifadesinin içerisi ekonomik anlamda doldurulmalı. “Bakır mertibanede yenmeyen göce köttüsü, Afyon’un göce köttüsü değildir” kanısı oluşursa çarşıdaki esnaftan “bakır mertibane” talebi oluşacaktır. Ya da “kızılcık oklavası olmazsa katmerin tadı tam olmaz” yargısı oluşsa, oklava satan esnaftan “kızılcık oklavası” istenecektir.
Örnekleri çoğaltmak mümkün. Bunlar bir sohbet esnasında peşi sıra söylenen misallerdir. “Fikir hırsızlığı” olmasın. Bu anlattıklarımız bize ait değil. Şehre kafa yoran, katkı sunmaya çalışan bir büyüğümüzün önerilerini zenginleştirerek aktarmaya çalıştık sadece.
***
İnstagram üzerinden 48 binden fazla takipçisi olan “PaylaştıkçaGüzel” hesabının sahibi Begüm Tekin İhsaniye’nin Demirli Köyü’nde yapılan “Göbekli” lezzetini kaleme almış. Tekin, bu lezzetin kendisini çok etkilediğini söyleyerek, “Afyon ziyaretimde Demirli Köyü İhsaniye’deki Kibele Butik Otel ‘de kahvaltı yaptım. Burada kurulan 4 başı mamur kahvaltı sofrasının başrolünde yer alan “Göbekli” tam anlamıyla aklımı başımdan aldı desem yeridir. Haşhaş ve tereyağ ile yapılan bu güzelliğin içine keçi peyniri ve sevgi ilave ettiklerinde, dillere destan bir keyif ortaya çıkıyor dostlar. Dışarda lapa lapa kar yağarken dumanı üzerinde bir dilim “Göbekli” yemenin zevkini tarif etmek gerçekten çok zor. Bu sofraya koydukları sac aşı, cızdırma, sade haşhaş ekmeği, bal, kaymak ve tereyağı, kendi yaptıkları acı ezmenin, haşhaş ezmesi ve pekmez karışımının izleri damağımdan uzun süre silinmeyecek” demiş mesela…
İşte böyle; “Demirli’ye gidip de göbekli yemeden olmaz” dedirtmiyor mu bu yazılanlar adama? Bunu izah etmeye çalışıyoruz. Bizden aktarması, gereğini yöneticilerimiz bilirler.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti