“OLAĞANÜSTÜ” GÜNLER KAPIDA – Kocatepe Gazetesi

24 Haziran’da seçime gidiyoruz. Biz bu seçim sürecine neden girdik? Hatırlayınız, önümüzdeki dönemde Türkiye için son derece önemli gelişmeler olacağı endişesi, MHP Lideri Devlet Bahçeli tarafından dile getirilip, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilince Türkiye seçim sürecine girdi. Türkiye’nin “kapıda bekleyen olağanüstü günler”de enerjisini seçime, iç çekişmelere vermemesi için, bu işlerin erkenden halledilmesi gerektiği fikri genel kabul gördü ve seçim kararı alındı. Ortalık bir anda şenlendi.

ORTALIK KARIŞIK; DAHA DA KARIŞACAK GİBİ

“Yakın gelecekte dünyada ortalık karışacak” deniyordu ya. Bakın karışmaya başladı.
ABD, İran ile nükleer anlaşmasını bozdu, İran ABD’ye köpürüyor. ABD de İran’a öyle… Türkiye İran’ın yanında saf tuttu. ABD ile İran’ın arasının açılmasını her şeyden çok isteyen İsrail, Şam’da bulunan İran askerlerini vurdu, İsrail yedek askerleri bile silah altına çağırdı. Savaş hazırlıkları tam gaz.
Fransa haddini aştı, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkarılmasını teklif etmeye cüret ediyor.
ABD’nin Türkiye ilgili de dostça olmayan planları olduğu malum. Halkbank ve Rıza Sarraf ile ilgili davaların devamında, önümüzdeki günlerde aynen İran’la olduğu gibi Türkiye ile de ipleri gereceği tahmin ediliyor ABD’nin. Bu davalardan çıkacak sonuçlarla Türkiye’yi uluslar arası arenada dara düşürmek hedefleniyor. Türkiye’ye ambargolar konulacağı konuşuluyor.
Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs Rum kesimi anlaşma imzaladılar. Anlaşmanın hedefinin tamamen Türkiye ve KKTC olduğunu anlamak için diplomasi uzmanı olmaya gerek yok. Doğu Akdeniz’i hep birlikte karıştıracaklar. Yunanistan bile şımarıklığın zirvesini yaşıyor. Darbeci hainleri koruması altına alıyor, Ege’deki adalara sarkıyor.
Yanı başımızda Irak bizden önce seçime gidiyor. Ama seçin ortamı Türkiye’yle kıyas ile kabul etmez. Seçimi yapıp yapamayacakları bile tartışılıyor. Seçim sürecinde Irak’ın eski günlerine dönmesinden endişe ediliyor. Suriye’yi anlatmaya gerek yok sanırım. Suudi Arabistan, İslam dünyasıyla tüm bağlarını sarsıyor, ABD’nin tam manasıyla uydusu olduğunu tescilleyen bir portre çiziyor. Düşünün, Medine’ye kilise kuruluyor.

FETÖ UYUMUYOR. DEVLET DE…

Dışarıda durum böyle. Bu bilgilerin hiçbirisi özel bilgiler değil. Günlük 2 gazete okuyan her vatandaş bu tabloya hakim olabilir.
Dışarıda durum böyle. Şöyle bir başımızı şöyle ülkenin içine doğru bir çevirelim. Memleketimiz Afyon’a bakalım. Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü ve Cumhuriyet Başsavcılığı FETÖ’nün yeni bir yüzünü daha ortaya çıkardı. 49 milyon, evet, tamı tamına 49 milyon seçmenin kimlik bilgileri örgütün elinde. Afyonkarahisar’da adeta bir sahte kimlik üretme fabrikası kurmuşlar. Afyon’dan Türkiye’ye sahte kimlik servisi yapılıyor. Bu sahte kimliklerle suçlu ve aranan kişilerin serbestçe aramızda gezdikleri ortaya çıkarıldı. Gaybubet evleri denen hücre evlerinin 20-30 tanesi daha ortaya çıkarıldı. “FETÖ’nün 2018 yapılanması” çökertildi. Yani örgüt yeniden yapılanmış. Daha önce de onlarcası ortaya çıkarılmıştı, ama bitmemiş. Afyonkarahisar’da örgüte nefes aldırılmıyor. Afyonkarahisar FETÖ ile mücadelede en önde gelen iller arasında. Maalesef Afyonkarahisar kadar hassas davranılamayan iller olduğunu herkes biliyor. Türkiye genelinde bu yöndeki tehlikeyi anlayabiliyor musunuz? Yani; 15 Temmuz’da ülkeye ve millete kasteden terör örgütü uyumuyor.
***
Sözün burasında belirtmek gerekir ki, terör örgütü uyumuyorsa Afyon’da Emniyet ve Savcılık da uyumuyor. Devlet halen teyakkuz halinde FETÖ’ye karşı. Afyonkarahisar teyakkuzun en yüksek seviyede olduğu iller arasında. Bu nedenle Vali Mustafa Tutulmaz öncülüğünde, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Özel, Emniyet Müdürü Fahrettin Şen ve Jandarma Komutanı Albay Orhan Sırma’nın şahıslarında mücadeleye emek veren tüm görevlilere teşekkür etmek gerekiyor.

USTA! NE DÜŞÜNÜYORSUN
BU HUSUSTA?

İşte; yaklaşık 1 ay kadar önce gündeme gelen ve böylece ülkenin seçim sürecine girdiği manzara böyle. Gerçekten de Türkiye’yi hiç iyi günler beklemiyor gibi… Allah’tan ülkemiz ve milletimiz için, ümmet-i Muhammed için birlik, dirlik, beraberlik ve selamet diliyoruz.
Seçim elbette olacak, demokrasi bu. Gelgelelim aday adaylarıyla ilgili “düşük profil” tartışmaları her yerde var. Bunu açıkca yazabiliyoruz çünkü; aday adaylarının kendilerinin de bundan şikayetçi olduklarına tanık oluyoruz. Daha önce de bahsetmiştik, “reklam adaylığı” peşinde olanlar maalesef siyaseti sulandırdığı gibi, gerçek manada hizmete talip olan adayların da zarar görmesine neden oluyorlar. Aday adaylarının hepsi aynı kefeye konuluyor.
Diyeceğimiz odur ki, memleket olağanüstü günlere giderken, ülke dönüm noktalarından birisini yaşarken, şu adaylarımızdan, müstakbel milletvekillerimizden, siyasi partilerimizden ilaç niyetine bu konularda da birkaç kelam duysak… Fena mı olur?