Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

PEYGAMBER EFENDİMİZ MÜNAFIKLARI BASKI ALTINDA TUTMUŞTUR

Peygamber Efendimiz, münâfıklar zümresini cemiyet içinde serbest bırakmakla beraber, her zaman psikolojik bir baskı altında tutmayı da asla ihmâl etmemiştir. Teşebbüs etmek istedikleri komplolar vahiy ile bildirilince, yapmak istediklerini hemen kendilerine haber veriyor, böylece her davranışlarının kontrol altında tutulduğu korkusunu veriyordu.
Bir seferinde, onlardan bir grubun aralarında toplanıp gizlice konuştuklarını gören Efendimiz, hemen yanlarına varıp, “Siz, şu şu maksatla bir araya geldiniz. Şunları söylediniz. Kalkın Allah’tan af dileyin. Ben de sizin için af diliyorum” demişti.
Bu sebeple onlar, hilelerini Cenâb-ı Hakk, Sevgili Resûlüne bildirecek diye her zaman bir korku içinde bulunuyorlardı. Ordu içinde çıkan en ufak bir gürültüyü bile bu sebeple aleyhlerinde zannedecek kadar endişe ve korkulu yaşıyorlardı. Kur’ân-ı Kerim onların bu durumlarını da bize haber verir:
“Onları gördüğünde cüsseleri hoşuna gider. Konuştuklarında sözlerine kulak verirsin. Onlar elbise giydirilmiş kütükler gibidir. Her gürültüyü aleyhlerine sanırlar.”(Münâfıkûn 63: 4)
“Onları gördüğün zaman cüsseleri, görünüşleri hoşuna gider. Söz söylerlerse sözlerini dinlersin” buyruğu ile kastedilen Abdullah b. Ubeyy’dir. İbn Abbas dedi ki; Abdullah b. Ubeyy yakışıklı, iri yarı, sağlıklı, güzel yüzlü ve tatlı dilli birisi idi. Konuşmaya başladı mı Peygamber (sav) konuşmasını dinlerdi. Allah da onu şekil itibariyle kusursuz ve maksadını güzel bir şekilde açıklamak nitelikleriyle nitelendirmiştir.
el-Kelbî dedi ki: Maksat İbn Ubeyy, el-Cedd b. Kays ve Mualtib b. Ku-şeyr’dir. Bunlar iri yarı, güzel görünümlü ve fasahatli konuşan kimselerdi. Müslim’in Sahihinde: “Hâlbuki onlar dayandırılmış keresteler gibidir” buyruğu hakkında şöyle denilmektedir: Bunlar olabildiğince güzel erkeklerdi. Adeta dayandırılmış kütükler gibi idiler. Yüce Allah onları işitmeyen, akletmeyen, ruhsuz bedenler, akılsız cisimler gibi duvara dayandırılmış kerestelere benzetmektedir.
Bir diğer açıklamaya göre yüce Allah, onları içinden yenilip bitirilmiş, bundan dolayı İçinde ne olduğu bilinmeyen, başkasına dayandırılmış kerestelere benzetmektedir. (İmam Kurtubi, El – Camiu li – Ahkâmi’l Kur’an, Münafıkun suresi tefsiri)
Bu ayetlerin tefsirinde et-Tefsirü’l Münir’de şu görüşlere yer verilir:
“Onları gördüğün zaman” ayetindeki kişilerden maksat Abdullah b. Übey ve Kays’m iki oğlu Muğis ve Cedde’dir. Bunlar endamlı ve yakışıklı olmaları sebebiyle görünüşleri sizin hoşunuza gidebilir. Abdullah b. Übey boylu-poslu, parlak ve fasih konuşan bir adam idi.
“Her gürültüyü kendi aleyhlerinde sanırlar. Düşman onlardır. O halde onlardan sakın. Allah kahretsin onları. Nasıl olup da döndürülüyorlar!” Yani münafıklar görünüşleri güzel ve iri yapılı olmalarına rağmen son derece zayıf, kof ve korkaktırlar. Aşırı korkaklıkları, ruhen boş olmaları ve içten hezimeti kabullenmiş kişiler olmaları sebebiyle, her sesi, duydukları her gürültüyü, her olayı kendi başlarına geliyor zannederler. İşte bunlar azılı düşmanlardır, onların tuzaklarından sakın, hiçbir sırrını onlara açma, çünkü bu münafıklar senin kâfir düşmanlarının casuslarıdır. Allah onlara lanet etsin, rahmetinden uzak kılsın, onları helak etsin. Nasıl da haktan yüz çeviriyorlar, onu bırakıp inkâra meylediyorlar.
Bu ayetin bir benzeri de şu ayettir: “Size karşı pek hasistirler. Hele korku gelip çattı mı, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş gibi gözleri dönerek sana baktıklarını görürsün, korku gidince ise, mala düşkünlük göstererek sizi keskin dilleri ile incitirler. Onlar iman etmiş değillerdir. Bunun için Allah onların amellerini boşa çıkarmıştır. Bu, Allah ‘a göre kolaydır.” (Ahzab, 33: 19) (Vehbe Zuhayli, Münafıkun suresi; et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları) “Münafıkların kendilerini ele veren alametleri vardır: Selamları lanettir, yemekleri gasp ve yağmadır, Ganimetleri hile ile kazançtır, Mescitlere aralıklı yaklaşırlar Camide kılınan namazın sonuna ancak yetişebilirler, Kibirlidirler Ne sevilirler ne de severler Gece odun gibi sessiz, gündüz gürültücüdürler”(İmam Ahmed ve Bezzar/Cem’ul Fevaid, H No: 8110)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti