SOLUN KALESİ AFYONKARAHİSAR

Aydın, Demokrat Parti Genel Başkanı Adnan Menderes’in doğum yeri ve seçim bölgesi. Aynı zamanda Demirel’in sağ kolu İsmet Sezgin’in memleketi. Aydın çok partili hayata geçildiğinden bu yana uzun süre sağ partileri tercih etmiş. 1950-1969 Demokrat Parti, 1969-1980 Adalet partisi, 1983-1999 ANAP, 1999’da kısa süre DSP ardından 2002-2011 yılları arasında AKP birinci parti çıkmış. 2011 seçimlerinin ardından Belediye seçimlerini kazanan CHP şu anda Aydın’da birinci parti konumunda. 2007 yılında %20.7 olan CHP oyları bugün genel eçimde %44, Büyükşehirde %55 düzeyine yükseldi. Son genel seçimlerde CHP birinci parti, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı de Muharrem İnce de Tayyip Erdoğan’a göre % 6 daha fazla oy aldı.
***
İzmir farklı mı? Hayır. Bugün CHP’nin kalesi kabul edilen İzmir, 1950-1960 yılları arasında Demokrat Parti, 1961-1969 arasında Adalet partisi, 1977 yılında CHP, 1983 seçimlerinin ardından 1999 yılına kadar ANAP, 1999 yılında DSP ve ardından 2002 ile birlikte CHP yeniden birinci parti konumunda. İzmir şu an CHP’nin kalesi olarak anılıyor. 2018 seçimlerinde CHP %41 oyla açık ara birinci parti konumunda. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP adayı Muharrem İnce, rakibinden %21 daha fazla oy aldı.
***
Eskişehir aslında tam anlamıyla sağın kalesi konumunda bir il(di). 1950-1961 yılları araısnda Demokrat parti, 1961-1977 yılaarı arasında DP ‘nin devamı olan Adalet Partisi, 1983-1987 yılları arasında 4 eğilimi toplayan sağ parti ANAP, 1999’da DSP. Yılmaz Büyükerşen’le birlikte Büyükşehir Belediyesini el geçiren CHP, Yımaz Hoca’nın belediyecilik alanından yaptığı başarılı çalışmalar sonrası genel seçimlerde de AKP ile başabaş bir konuma geldi.
Bu örnekleri verdim çünkü, yıllardan beri insanlarımızın kafasına yerleştirilmiş bir algı var. “Türkiye’de sol’un oyu bellidir. %40’ı geçemez.” “Bazı şehirlerde asla sol partilere oy çıkmaz.” Bu söylemlerin doğruyu yansıtmadığı, algı yaratmaya yönelik olduğu çok açık. Örneklerini de yukarıda kısaca sıraladım. Daha birçok örneğin yanına son yerel seçimlerde Bolu Belediye Başkanlığını CHP’li Tanju Özcan’ın kazandığını da ekleyebilirsiniz. Yılmaz Büyükerşen gibi bir belediye başkanına fırsat verirseniz size ekibiyle birlikte Eskişehir’in siyasi yapısını değiştiren işler çıkartır. Özlem Çerçioğlu gibi bir adayla doğru işler yaparak yerelden genel iktidara doğru katkı sağlarsınız. Yetkin insanlardan oluşan parti mutfağında “Toprak işleyenin; su kullananın”,” Ne ezen, ne ezilen insanca hakça bir düzen” sloganlarını, ve buna uygun politikaları üreten bir ekiple çalışır, Rahmetli Bülent Ecevit gibi halka dokunan bir liderle yola çıkarsanız, dağlar taşlar “Karaoğlan” yazılarıyla dolar.
***
Afyonkarahisar özeline geldiğimizde, ilimiz maalesef(!) sağ iktidarlara destek olan muhafazakar, mütedeyyin bir seçmen yapısına sahip. Ancak bu yapı, seçmenin CHP gibi sol-sosyal demokrat partilere oy vermeyeceği anlamına gelmiyor, gelmemeli. Halkın sorunlarına çözüm üreten politikalar, halka dokunan liderler ve kadrolar iş başına geldiğinde sonuçlar da değişiyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan il kongresinde, CHP tüm partilere örnek olacak bir olgunlukla parti içi demokrasiyi işletti. Delegelerin oylarıyla Yalçın Görgöz il başkanı seçildi. Artık icraat zamanı. Birlik ve beraberlik sağlanırsa başarmamak için hiçbir neden yok. Yeter ki yeni döneme hazırlanmak için objektif değerlendirmeler yapılsın. Danışma Kurulları toplansın, parti içi istişare kültürü yeniden hayata geçsin, parti içinde kimse ötekileştirilmesin. Afyonkarahisar’da alınan oyların yetmiş dörtbinlerden, ellibirbinlere nasıl düştüğü araştırılsın. Yeter ki yönetimler, partililerle ve halkla barışık politikalar izlesin. Yeter ki seçimle gelenler, üyeler ve gönüllüler aynı inançla çalışabilsin.
Seçilenler, seçimi kaybedenler ve daha önce seçilmiş olanlar geçmişten ders çıkartıp, yapılan hataları tekrarlamazsa başarıya ulaşmak için bir engel kalmaz.
Son Söz; “Siyasette akıl zayıflayınca kılıcın parıltısı artar”