Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR

-3-

“İYYAKE NA’BUDÜ VE İYYAKE NESTAIYN” NE DEMEK?
Fatiha Suresini hep anlatmaya, önemini hissettirmeye çalışıyorum. Kime? Talip olana. Bu kapsamda şimdi salâtta Fatiha Suresi’nden maksimum yararlanabilmek için bir şey söyleyeceğim.
Günlük yaşantının içine hayat tarzı olarak bir âdeti monte etmek lazım. Onu şöyle açıklayalım: Bir yanlış yaptınız, yaptığınız o işin, o duygu ve düşüncenin Allah indinde yanlış olduğunu biliyorsunuz, hemen tövbe ettiniz, “Estağfirullah” dediniz. O anda şöyle de deyin; öneririm: “İyyake na’budü ve iyyake nestaıyn. İhdines sıratal müstakıym. Sıratelleziyne enamte aleyhim. Gayrilmağdubi aleyhim veleddalliyn.”
Bu Fatiha Suresi’nden yararlanılan bir duadır. Bakın, Fatiha’nın tamamını söylemiyoruz.
Daha önce size “İyyaKE na’budü VE iyyaKE nestaıyn” ne demek, onu anlatmıştım. Orada nasıl bir hale giriyorsunuz, bunu merak edin ve önemseyin lütfen. Hatta orada kaderle ilgili ne var, nasıl bir idrak ve duruş var bakın. Ne demek istiyorsunuz, o halle?
“YAPMAYACAĞIM” DEME. ANCAK ALLAH,
YAPMA DERSE YAPMAZSIN
“İyyake na’budü ve iyyake nestaıyn”de nasıl bir halde olmak gerekiyor, bunu FATİHA ile Fatih yazılarımızda etraflıca ele aldık. İşte “İyyaKE na’budü VE iyyaKE nestaıyn” sığınışını, bu anlattığım hallerimizle birlikte günün içine yayabildiğimiz kadar yaymak lazım. Nerde bir yanlış yaptınız hemen “İyyaKE na’budu…” Biliyorsunuz ki o yanlış ve düzeltemiyorsunuz. Ki düzeltmeniz de mümkün değil, Allah dilemedikçe! Bu gerçeği fark ettiğiniz zaman göreceksiniz ki “Allahım, ben şunu yanlış yapıyorum. Bir daha yapmayacağım” diye bir şey yok. Mümkün değil, Allah dilemezse, senin yapmaman mümkün değil. Ancak dilerse, yapmazsın. Öyle bir şey dilemezse sen, karar almakla, “bir daha yapmayacağım” demekle başarman mümkün değil. Öyle bir şey yok. Ve aslında o şirktir. “Allahım bir daha yapmayacağım” demek Allah’ın indinde suçtur. Şirktir o. Kendini müstakilen var ve muhtar zanneden yapının dünyasına ait bir cümle bu. Kendine bir dünya oluşturmuş, diyor ki: “Yanlış yaptım, bir daha yapmayacağım.” Olamaz öyle bir şey! Ancak Allah, yapma derse yapmazsın. Peki, nasıl olacak o?
İsteyeceksiniz. “Allahım bana o yanlışı yapmayacağım bir rol ver. Bana hayatta öyle bir rol ver ki, ben o işi yapmayayım, şu yanlışı yapmayayım” diyeceğiz. İşte bunun isteme yoludur; “iyyake na’budü ve iyyake nestaıyn.” Allahım ben biliyorum ki, benim “yapmayacağım” gibi bir kararım yok: İyyake na’budü ve iyyake nestaıyn. Biliyorum ki teslimim. Yanlışı, razı olmadığın hali, işi yapmayacağım bir kader ver bana. İyyaKE na’budu…” ile bunu diyorsunuz.
“BEN ONU HAKKIYLA BİLEMEM, ONU SEN BİLİRSİN. İŞTE ONU VER BANA”
Peki, o istenen hal, yol nedir? “İhdinas sıratal müstakıym.” Senin razı olduğun bir yol var. Ben onu hakkıyla bilemem, onu Sen bilirsin. İşte onu ver bana diyoruz. Sonra da diyoruz ki, aman beni sapanlardan, nankörlerden yapma Allahım.
Bunu günün içine yaymak lazım; bununla haşır neşir olmak lazım. Çünkü Fatiha işimiz, işimiz Fatiha… Salatın kendisi Fatiha zaten.
“İyyake na’budü ve iyyake nestaıyn. İhdines sıratal müstakıym. Sıratelleziyne enamte aleyhim. Gayrilmağdubi aleyhim veleddalliyn.”
Bu sığınışı hayat tarzı haline getirmek, manasını didik didik yapmak lazım. Hele de seher vaktinde, secdede…
Kalktınız, namazın haricinde, dua ediyorsunuz. Secdedesiniz. Sistem tam karanlıktan aydınlığa geçiyorken, siz de aydınlığa girmek istiyorsunuz. hem bu duayı yapıyorsunuz hem de “İyyaKE na’budu…” sığınışını.
Secdede “Allahumme, ahricniy min zulumatil vehmi ve Ekrimniy Bi Nuril Fehmi” diyorsunuz. Bir şey istiyorsunuz. Ne istiyorsunuz? Peki, nedir talebiniz? “İyyake na’budü ve iyyake nestaıyn. İhdines sıratal müstakıym. Sıratelleziyne enamte aleyhim. Gayrilmağdubi aleyhim veleddalliyn (âmin).” Bunu salatta okunan bir evrak olmaktan çıkarıp, günlük yaşantıda kullandığımız “sürekli bir dua” haline getirmek lazım.
KİŞİNİN SALÂTTA OKUDUĞU FATİHA’DAN DAHA ÖNEMLİ BİR İŞİ YOK! AH BUNU BİR FARK EDEBİLSEK…
Siz sürekli bunu yapıyor olduğunuzda o zaman zihin “İyyake na’budü ve iyyake nestaıyn”le öyle bir bütünleşir ki; artık salat ikame ederken onun en gerçek halini, en has duasını işte orada yapmış olursunuz. Bunu neye benzetebiliriz? Sanki salât dışında yaptığınız diğerleri birer antrenmandı ve siz salât anında olimpiyattasınız gibi düşünülebilir. O anda halteri kaldırırsın veya yüksek atlamaysa atlarsın… Çok antrenman yaptınız çünkü. Hayatta antrenman yaptınız. Baktınız, yanlış gidiyorsunuz, hemen “İyyake na’budü ve iyyake nestaıyn” deyip sığınıp, Ya Rabbi “İhdines sıratal müstakıym…” diye diye… Birisine yanlış bir iş yaptın, yapmaman lazımdı: İyyake na’budü ve iyyake nestaıyn…” Ne zaman ne olursa, hemen Fatiha’ya sarıldınız. Zaten bize öğretilmiş, her yanlışımızda istemek, Fatiha’da öğretilen yolla “İhdines sıratal müstakıym”i istemek öğretiliyor.
Buna alıştığı zaman, kişi hayatta o kadar antrenman yapmış oluyor ki… Sonra, salat ikame ederken bankamatiğe gelmiş gibi, basıyor ve tıkır tıkır alıyor. Çünkü çok antrenman yaptı, “bankamatiğe nasıl gidilir, nasıl para çekilir diye. Salâtta durduğunda Fatiha okurken onu en gerçek haliyle yapıyor. Aksi halde ne oluyor bakın: Namaza durup “burada Fatiha okunur deyip sonra da “âmin”, şimdi de zammi sure okuyayım” oluyor. Böyle de yaparsınız ama bu neye benzer? Bir markete girin ve gözlerinizi de bağlayın. Size “çok lazım” malzemeler olan markette gözleriniz bağlı olarak gezip çıktınız. Bu ne işe yarar? Evet, markete girdiniz, gezdiniz ama… Size “marketi gezdin mi?” diye soranlara “Görevimi yaptım, marketin her tarafını gezdim” dersiniz. “Ne vardı, ne aldın, ne edindin, hayatına oradan aldığın neyi kattın?” dediklerinde “Gözlerim kapalıydı, bir şey görmedim, almadım. Hiç bir şeye dokundurtmadılar ki alayım” dersiniz. İş bunun gibi olur. Ama salâtta gözleriniz açıksa, “Bana, şu lazım, bu lazım” der, sepeti doldurursunuz. İşte Fatiha okurken gözler açık olmak lazım…
İnsanın hayatında ondan önemli bir işi yok. Kişinin salâtta okuduğu Fatiha’dan daha önemli bir işi yok! Ah bunu bir fark edebilsek… Bu dünyada, namaz vaktinde; namazda okuduğu Fatiha’dan daha önemli bir işi yok mü’minin. Bunu bilmek lazım! Bundan daha önemli, bundan daha öncelikli bir işimiz yok! Kişinin sonsuz hayatı için, onun için bundan daha önemli bir işi yok! Salatta Fatiha’yı gözü açık (aynı zamanda idrakı doğru olarak, bilerek) okumaktan daha önemli bir işimiz yok….

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti