Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Hayriye Caner

DİNAR’DAN EDEBİYAT DÜNYASINA SESLENMEK

14 Mayıs 1955 tarihinde Dinarlı merhum hemşehrimiz Nedret Gürcan Dinar’da yayınlanan ama Türk edebiyat dünyasında yankı bulan bir dergi yayınlamaya başlamıştı.
Dinar’da, Şairler Yaprağı adlı bir şiir dergisi yayımlanmaya başlamıştı.Nedret Gürcan, 26 Haziran 1931’de Dinar’da dünyaya geldi. 1914’te Dinar’a kadı olarak tayin edilen ve Dinar türkülerine de konu olan Çilli Kadı’nın torunudur. Aslen Arhavili olan bu aile, bir asra yakındır Dinar’da yaşamaktadır. Şair Nedret Gürcan üçüncü kuşaktır. 1877 doğumlu olan dedesi Hafız Ali Niyazi Gürcan, İstanbul’da, zamanın hukuk fakültesi olan Mekteb-i Kuzat’ı bitirmiştir. İlk önce Rize’nin Pazar ilçesi kadılığına, sonra Dinar kadılığına atanmıştır. Babası Osman Bey, Nedret Gürcan’ın şiirle, edebiyatla uğraşmasına hep karşı çıkmıştır. Annesi S. Fikriye Gürcan ev hanımıdır. İlkokulu Dinar’da okuyan Nedret Gürcan, İzmir Buca Yatılı Ortaokulu’nun son sınıfında rahatsızlanınca öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Nedret Gürcan, İzmir Buca Yatılı Ortaokulu’nda tanıştığı İzmirli Nurhan Hanım ile evlenmiş, Ali Niyazi, Etil ve Barkın isimli üç çocuğu olmuştur.
Gençlik yıllarında Dinar’da Şairler Yaprağı isminde bir dergi çıkaran Nedret Gürcan babasının ölümüyle un fabrikasının yönetimini üstlendi, bir süre siyasetle uğraştı. Yeni Dostluk ve Vatandaş adlı iki yerel siyasî gazete çıkarttı. Uzun yıllar Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde siyaset ve ekonomi yazıları yazdı. Bu yıllarda şiirden uzak kaldı. 1995 Dinar depreminden sonra ailesiyle birlikte Ankara’ya taşındı. 2 Eylül 2019 tarihinde vefat etti. Nedret Gürcan’ın sanata ilgisi, ilkokul yıllarında başladı. Bu yıllarda derslerden çok dergi ve kitaplara, müziğe, resme, sahneye merak duydu. Ortaokuldaki Türkçe öğretmenleri sayesinde şiire yöneldi. Varlık, Yeditepe, Kaynak, Şairler Yaprağı, Kervan, Mülkiye, Yücel, Seçilmiş Hikâyeler, Uyanış, Salkım, Mavi, Sanatlar, Onüç, Ürün, Doğuş, ve Yenilik gibi dönemin önemli edebiyat dergilerinde şiirleri yayınladı.
Nedret Gürcan’ın Yaşadıkça Aşk (1954), Festival (1956), İki Beyaz Çizgi (1963), Bulut İndi (1972), Tutkun ve Kırgın (1996), Beş Çayı (1999), Benim Sevgili Şiirlerim (2009), Bir Mutlu Cümbüştür Yaşamak (2009), Dünya Ne Kadar Küçük (2010), Aşka ve Yaşama Sunulmuş Şiirler (2010) isimli şiir kitaplarının yanında, İzmir’de Üç Gün ve Bir Gece (2007) isimli romanı, Benim Sevgili Taşram (2003), Yaşanmış Taşra Öyküleri (2005), Yaşanmış Yazlık Öyküleri (2011) adlı dört anı-hikâye ve Hoşçakal Dinar (2008), isimli anı kitabı kaleme aldı. Turgut Çeviker, Nedret Gürcan yılların birikimine dayanan mektup arşivinden seçtiği mektupları Nedret Gürcan’a Edebiyatçı Mektupları (2016) ismiyle yayınladı.Yaşamının büyük bir bölümünü Dinar’da sürdüren Nedret Gürcan, edebiyat çevrelerinde bir aşk şairi olarak tanınsa da, taşra ve kent insanının yaşamına da şiirlerinde yer verdi. Kent yaşamının soğukluğu ve samimiyetsizliğine karşın taşradaki insani ilişkileri samimi ve sıcak buldu. Onun için taşra, Nedret Gürcan’ın düşünce dünyasında “Benim Sevgili Taşram” şeklinde yer etti.
Nedret Gürcan’ın Türk edebiyatına yaptığı önemli hizmetlerden biri de 1951-1952 yılında İzmir’de Ziya Metin, Cengiz Tuncer ve Tarık Dursun K. ile birlikte çıkardıkları ve sekiz sayı süren Kervan adındaki aylık edebiyat dergisi tecrübesinden sonra, Dinar’da tek başına Şairler Yaprağı’nı çıkarması oldu. Üstelik Şairler Yaprağı, ‘Türkiye’nin Tek Şiir Dergisi’ iddiasıyla yayın hayatına başladı ve edebiyat çevrelerinde adından söz ettirdi. İlk sayıyı 1 Mayıs 1954’te çıkaran Nedret Gürcan, Şairler Yaprağı macerasını Temmuz-Ağustos 1957’de (35-36. sayıyla) sona erdirdi. Bu yıllarda şiir dergisinin yanında Şairler Yaprağı Yayınları adıyla Dinar’da kitap yayını işine de girişti. Şairler Yaprağı macerası ile uzaktaki şairlerle dostluklar kurmayı başardı. Birçok genç şair ve yazar, bir taşra kasabasında çıkarılan dergiye sahip çıktı ve bu şiir dergisi ile Nedret Gürcan ismi bütün Türkiye’de tanınmaya başladı.Şairler Yaprağı’nın yayımlandığı yıllar Garip hareketinin bitip, İkinci Yeni’nin varlığını göstermeye başladığı yıllardı. Nedret Gürcan, Şairler Yaprağı’na gönderilen şiirleri tenkit eden yazılar yazdı.Şairler Yaprağı’ndaki çabalarıyla dönemin şiir zevkine katkıda bulundu. Her fırsatta yeniliği keşfetmek adına büyük kentlerdeki edebiyat ortamını solumak için gayret gösterdi. Sık sık İstanbul ve Ankara’da sanatçı arkadaşlarıyla buluştu.
Nedret Gürcan, şiirlerinde ben’e yönelik temaları daha yoğun işledi. Bu yüzden daha çok ‘ben’in şairi olarak tanındı. Ancak bu, onun toplumcu tarafının gelişmesini engellemedi. Şiirrlerinde taşradan kaçmaya yönelik sembol ve imgeleri yalın ve sade bir üslupla kullandı.Şiirinde halk diline, halk söyleyişine sık sık yer veren Nedret Gürcan, rahat ve doğal bir anlatım, temiz bir Türkçeyle şiirler yazdı. Şiirinde hiçbir zaman ölçü ve kafiye bağlayıcı bir unsur olmadı. Dizelerde kelimelerin yerlerini değiştirme gibi farklı anlatım tarzları denedi.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti