Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

Cemal Hoca: Sünnet, hürmet ve merhamet

Murat Arısoy 2 Haziran 2015 Salı 03:00:00
  İl Müftülüğü’nün öncülüğünde ve eşgüdümünde, Hacı Cemal Eğretli’yi yâd etme fırsatı bulduk.
Hacı Cemal Eğretli Hoca, hem annemin, hem babamın dedesi. Benim ise O’nun hakkında anlatılanlara özendiğim büyük dedem.Cemal Hoca’yı anlatmak bizlere düşmez. O’nun hayatını, O’nun dilini konuşanların, O’nun bulunduğu manevi iklimin havasını soluyanların anlatması daha doğru. O’nu tanıma fırsatı elde etmiş kişilerin samimiyetle dile getirecekleri bir söz, bizlerin aktarma üzerine yapacağı konuşmalardan daha etkili olacaktır.
Bununla birlikte, Cemal Hoca’nın vasıflarını, hususiyetlerini de gelecek kuşaklara aktarmak bir borç. Bu borcun gereğini bir nebze de olsa yerine getirebilmek, Cemal Dede’nin torunlarını bahtiyar edecektir. Araştırdığım, okuduğum ve dinlediğim kadarıyla Cemal Eğretli’nin hayatı 3 kelime ile özetlenebilir: Sünnet, hürmet ve merhamet.
Cemal Eğretli’nin hayatı Sünnet’e adanmış adeta. Bütün hareketlerindeki temel ölçü Peygamber Efendimiz’in (S.A.V.) sünneti. Tabii burada şunu atlamamak lâzım: Sünnetin temel ölçüsü de Kur’an-ı Kerim. Cemal Hoca, ömrünü bu yola adamış, hem uygulayıcı, hem anlatıcı bir alim. Cemal Hoca’yı özetlediğimiz ikinci kelime “hürmet”. Kur’an-ı Kerim ahlakı ve sünnetten yola çıkarak Yaratan’ın yarattıklarına, koyduğu nizama ve nizamın gerekliliklerine duyduğu hürmet, O’nun bugün de hayırla yâd edilen bir kişi olmasını sağlıyor.
Cemal Hoca’yı tarif edecek üçüncü sözcük de “merhamet.” Yine Kur’an-ı Kerim ahlakı ve sünnet dairesinde, hürmet ekseninde gelişen bir merhamet. Çocukların başını okşamasından tutun ömründe bir kere içinden gelerek ‘Allah’ diyen sarhoşa verilen yemeğe kadar, hayatının her aşamasında merhameti görmemiz mümkün.
Kendisini yakından tanıyanların ifadesiyle sesini yükseltmeyen, yemek yemesinden elbiselerini katlamasına kadar Sünnet’e göre hareket eden, çocukları seven, Kur’an-ı Kerim hükümlerini uygulayan ve öğreten bir âlim Cemal Eğretli.
Afyon eşrafının gezek kültürüne “dinî sohbet” çerçevesi getiren, hem Fıkıh soruları hem de güncel meseleler hakkında bilgiye ve kaynaklara dayanarak verdiği hükümlerle bir boşluğu gideren, tebessümlü hoca Cemal Eğretli.
Biliyoruz ki her âlimin bir mürşidi vardır. Cemal Hoca’nın mürşidi ise Sandıklı’da Nakşibendi Şeyhi Emin Efendi’dir. Emin Efendi’nin oğlu Nakşibendi ve Kadiri Şeyhi Ahmet Efendi ile Cemal Hoca daha sonra dünür olmuştur.
Cemal Eğretli Hoca’yı yakından tanıyan, O’nun hayatına şahit olan, O’nun ilminden yararlanan torunları ve akrabalarının dilinden Hoca’yı anmak istedik. İl Müftülüğü’nün Cemal Eğretli’yi anma isteğimize olumlu karşılık vermesi dolayısıyla İl Müftüsü Burhan İşliyen’e, Cemal Eğretli’yi anma hakkındaki hazırlıkları üstlenen İl Müftü Yardımcısı Ayşegül Müftüoğlu Kurt’a ve bu süreçte görev alan tüm Müftülük personeline, ayrıca İsmail Sarıgil ve Ömer Sarıgil’e, İbrahim Alimoğlu’na teşekkür ediyorum.
Cemal Hoca’ya yâd etme fikri ise Demirciler Çarşısı’ndaki bir ayakkabıcı esnaf ağabeyimizden çıktı. Allah nasip etti, Cemal Hoca’yı İl Müftülüğü’nün çalışmalarıyla yâd etmiş olduk.
Sünnet, hürmet ve merhamet çerçevesinde yaşayan Cemal Eğretli Hoca’nın Ahiret’te alimlerden sayılmasını niyaz eyliyoruz.

ÖNCE MÜEZZİNİ DİNLEYİN, SONRA SÖYLEYİN
Eski Maliye Bakanı İsmet Atilla, Cemal Eğretli’den bahsettiğimizde, O’nun hakkında aklında kalan hatırasını şöyle anlatmıştı:
“Cemal Hoca ile ilgili pek çok hatıra vardır. Ama en çok aklımda kalan şudur: Cemal Hoca, iç ezanda, dış ezanda müezzinden önce ‘La İlahe İllallah’ denilmesini uygun bulmazdı. ‘Müezzin okusun, onu dinleyin, sonra siz La İlahe İllallah deyin’ derdi.

NECDET GENELİOĞLU:
YEMİN ETMEYİN,
TÖVBE OLSUN DEYİN
Afyonkarahisar’ın önde gelen müteahhitlerinden Necdet Genelioğlu, Cemal Eğretli Hoca’dan birebir ders alan, salih öğrencilerden. Necdet Genelioğlu, Cemal Hoca hakkında şu bilgileri verdi:
Hoca Dede’yi görenlerden biriyim. 6 yaşımda tedrisata başladım. Hoca Dede, bizim yemin etmemizi hiç istemezdi. Onun yerine ‘Tövbe olsun’ deyin derdi. Biz de O’ndan alışkınlık edindik, Afyon şivesiyle ‘Tövb’olsun’ diyoruz. Katiyen gurur ve kibir yapmayın derdi. Fıkıh sohbetlerine senelerce devam etti. Her geldiğimizde elini öpmeye giderdik. Her gittiğimizde vaazlarda ve sohbetlerde bulunurdu.

HER KONU O’NA DANIŞILIRDI
İşadamı İsmail Genelioğlu, Cemal Hoca’yı kendine has güzel üslubu ile şöyle anlattı: “Ailede Cemal Hoca’ya ‘Hoca Dede’ derdik. Ak saçlı, nur yüzlü, kısık sesliydi. Hem ticari bilgisi vardı, hem de ilmi bilgisi vardı. Cemal Hoca’nın din ilimlerinin hepsiyle ilgili bilgisi vardı. Mirastan tutun, ticari konulara kadar her şey O’na sorulurdu. Rahmetli babam, Cemal Hoca’nın eğitiminde 15 günde Sübhaneke’ye geçilmediğini, harflerin tam çıkması gerektiği üzerinde durduğunu söylerdi. Rahmetli babam Sabri Genelioğlu’nun namaz, oruç, zekat borcu yoktu. O’nun dayısı kimdi? Hacı Cemal Eğretli idi. Nakış gibi işlemişti bu hassasiyetleri.”

NAZİF EĞRETLİ’NİN ANLATTIKLARI

Eğretli Ailesi’nin bazı mensupları, Bursa’da ikamet ediyor. Bursa’da yaşayan Eğretliler’den Nazif Eğretli’nin Cemal Hoca ile ilgili anlattıkları şöyle:
Ağabeyim Celal Eğretli, İktisadi ve İdari İlimler Akademisi’ni kazandığında Cemal Hoca’ya giderek helallik istedi. Cemal Hoca, “Hem iktisat, hem ilim var. Ne güzel. Biz de dua edelim” dedi.
O dönemin İmaret Camii İmamı Bekir Sıtkı Hoca, Binbir Hadis eserinin yazılmasında çok faydalı olmuştur. Arapça ve Farsça kelimelerin o gün anlaşılacağı şekilde tercümesini yapmıştır. Hadis kitabı çıkarken Cemal Hoca, yayınevine, “Benim 60-70 akrabam var. Bana o kadar bu kitaptan ver, gerisi senin olsun” diyerek telif haklarından da feragat etmiştir.
Cemal Hoca, İslam Dini’nden taviz vermemiştir.
Nakşibendi tarikatına mensup olduğuna dair tahminlerimiz var.
Bayramlarda tüm akrabalar toplanır, sürahilere su konurdu. 25-30 Hatim indirilmiş olurdu, Hatim Duası’nı ise Cemal Hoca yapardı. Bu okunmuş su olurdu, bu suyun ölüm döşeğindeki veya hastalanmış kişilere içirilmesi istenirdi.
Gezeklerde uyuklayanlar olursa, uyuklayanlara soru sorardı. Böylece herkesin dikkatinin sohbete çevrilmesini sağlardı.
Bir sonraki gezeğin konusu hakkında bilgi verirdi; o konu hakkında ayet ve hadislerin özellikle gençler tarafından ezberlenmesini isterdi. Ezberleyenlere dua eder, ezberlemeyenlere “Yıf” derdi.
Bir gün Fethibey’den birisi geldi. Eğretli levhasını görünce ‘Siz Eğretli Hoca’nın akrabası mısınız’ diye sordu. ‘Evet’ deyince, ‘Allah O’ndan razı olsun. O’nun verdiği vaazlar sayesinde namazımı dosdoğru kılmaya başladım’ dedi.
Bir gün Cemal Hoca’nın yanına bir kişi ile 4-5 yaşlarındaki oğlu geldi. Oğlu, kısa pantolon giymişti. Cemal Hoca, şaka ile karışık, ‘Paranız yetmiyorsa ben vereydim de pantolon alsaydınız çocuğa’ demişti. Çocukların bile kısa pantolon giymemesini isterdi.
Cemal Hoca, tezgaha geçmezdi, hesap işlerini görürdü. O’nun dükkanında gazyağı, tuz, urgan gibi maddeler satılırdı. O dönem kadınların alışverişe çıkmasına kocaları izin vermezdi. Ama Cemal Hoca’nın dükkanına gidilmesine izin verilirdi. Cemal Hoca’nın olduğu yerde olumsuz bir hareketin olmayacağı bilinirdi.
Mehmet Efendi, Cemal Hoca’dan belki 10 yaş büyük ağabeyiydi. Ama Mehmet Efendi, Cemal Hoca’ya ‘Cemal’ diye seslenmez, ‘Cemal Efendi’ derdi.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti