Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Aziz Aslan

KÖYLERİMİZ (2)

Geçen hafta köylerimizin durumunu yazmıştık. Şimdi aynı konu başlığında köyleri yaşanabilir hale getirmenin yollarını konu edelim.
İnsanların bir yerde yaşayabilmeleri için onları orada doyurmalıyız. Doyuramazsak başka yerlerde ekmek ararlar ve göç ederler.
Tarım politikalarını köylerde yaşayan insanları mutlu edecek şekilde kalıcı ve üretim artırıcı şekilde düzenlemeliyiz.
Ülke tarımının sorunlarının çözümü bağlamında öncelikle yaşanabilir bir köy üretmeliyiz. Okulu, sosyal alanları, yolu, suyu olan , mutlu insanların olduğu köylerimiz olsun.
Girdi fiyatlarını düşürüp işlenmeyen bir karış toprağın dahi kalmadığı, bilinçli bir tarımla üreticiyi üretmeye hevesli hale getirmeliyiz.
Eğer araziler işlenemiyorsa, işlenenlerde üreticiye kar ettirmiyorsa yerimizde sayıyoruz demektir. Millet olarak bu problemi çözmek zorundayız. Toprağın dili tarımdır.
Devletimizin ürün ve üretim planlaması ile bunu yapabiliriz. Hangi ürün nerede ve nasıl üretilmeli? Çiftçi eğitim merkezleri kurmalıyız. Teknolojiye uyumlu gençlerimizi bu konuda hızlıca eğitmeliyiz. Üretimin devamlılığını ancak böyle sağlarız. Çünkü şu an köyde ziraat yapanların büyük kısmı orta yaş üstü. Yakın gelecekte onlarda yapamayacağına göre kim yapacak bu işleri? Gençler ziraat yapmak istemiyor. Daha doğrusu köyde yaşamak istemiyor. Çünkü gelecek görmüyorlar.
Bu konuda ciddi planlamalar yapılmalıdır. Milli eğitim, tarım ve şehircilik bakanlıkları birlikte çalışmalıdırlar.
Köylerin cazibesini ve üretimi artıracak tesisler yapılmalı. Sanki devlet köyleri boşaltmak istercesine il, ilçe, kasabalara dahi Toki evleri yapıyor. Zamanında köylere deprem evleri yaptık. Oturulmuyor. Çünkü köylü ekmek kapısı ahırından , samanlığından uzak yaşayamaz. Devlet köye tesis yapacaksa önce üretimle ilgili yapmalıdır. Öncülük yapmalıdır. Örneğin lavanta , kekik gibi yağ bitkilerini işleyecek tesisleri bu bitkilerin üretimine uygun bölgelerde teşvik edip yaptırabilir. Alternatif ürünlere öncülük yapmalıdır. Bunların sürdürülebilirliği olmalıdır. Gıda krizi derinleşecek gibi görünüyor. Geç de Tarım kentlerini kurmalıyız.
Çiftçi eğitiminden bahsettik. Bakınız Afyon tarım şehri ancak Ziraat Fakültesi yok. Tarım lisesi kurulması için Milletvekilimiz sayın Mehmet Taytak beyin girişimleri var. Tarımı kıymetlendirirsek bununla ilgili okulları da kıymetlendiririz.
Yanlış yatırımlardan da kaçınmalıyız. Onun yerine denetimi yapılmak kaydıyla arıcılık merkezleri ve arı istasyonları kurulabilir. Özel ve yöresel ürünlere has kasaba pazarları desteklenebilir. Özel ürünlerin üretiminde insanlarımızı uzmanlaşmalıyız.
Kısacası üretemezsek ve köylüyü doyuramazsak hepimiz açız.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti