Sevgili Peygamberimiz buyuruyorlar ki: “Her insan hata eder. Hata edenlerin en hayırlıları ise (hatada ısrar etmeyip hemen) tövbe edenlerdir.”
İnsan beşerdir şaşar günah işleyebilir. Ne var ki bile bile günaha girmemeli, bir hata ve yanlışlık sonucu girmişse hemen dönüş yapmalı günahta ısrar etmemeli hemen tövbeye sarılmalıdır.
İnsan bir günah işlediğinde ondan pişmanlık duyar bir daha yapmamak üzere dönüş yaparsa tövbesi kabul olur. Cenab-ı Hakk’ın “Gafur Gaffar Tevvâb” gibi isimleri vardır. İnsan günahından tövbe ederse bu sıfatları ve isimleri tecelli eder.
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurarak uyarır:
“Günahı açıktan işlemekten sıkılmayanlar hariç bütün ümmetim Allah (c.c.)’ın affına mazhardır.” (Buharî Edeb 60. Müslim Zühd 52.)
Çünkü günahı işlemede; sıkılmama çekinmeme yaptığından zevk alma işlediğinden utanç ve ar duymama vardır. Bu ise çok tehlikelidir. Onun için tövbe geciktirilmemeli ve ihmal edilmemelidir. Zira Lokman (a.s.)’a: “İnsanların en şerlisi kimdir?” diye sormuşlar. O da: “İnsanların kendisini günah işlerken görmelerine aldırış etmeyen kimsedir.” cevabını vermiştir.
Ömer b. Abdülaziz’e Sırrı Sakatî şöyle öğüt vermiştir: “İyi kimselerle oturup kalktığı halde hiçbir fayda sağlayamayanlardan veya günahkârları kınadığı halde kendisi günahlardan sakınmayanlardan olma! Açıktan şeytan’a lanet edip de gizlice ona itaat edenlerden olma!”
Yüce Rabbimiz cennet adayı takva sahiplerinin: “Bir kötülük yaptıklarında günah işlediklerinde hemen Allah (c.c.)’ı hatırlayıp tövbe ettiklerini işledikleri kötülüklerde bile bile ısrar etmediklerini” belirtir. (Al-i İmrân 3: 135)
“Mü’min günahını üzerine (devriliverecekmiş gibi) duran bir dağ gibi görür (o dağın) üzerine devrilmesinden korkar. Fâcir günahkâr ise günahını burnunun üzerinde duran ve (elini kaldım/erince kaçan) bir sinek gibi görür.” (Buharî Daâvât)
“(Muttakiler) bir de işledikleri (günah) üzerinde bile bile ısrar etmeyenlerdir” (Âli İmran 3: 135).
Mü’min hata eder, Peygamber Efendimizin ifadesiyle “Hata edenlerin en hayırlısı hatasından dönendir.” Hatta bir mümin işlediği hatası ve günahı sebebiyle cennete girer. Nasıl girer? Hatasını anlar, işlediği hatadan dolayı öylesine bir pişmanlık ve acı duyar ki bu acısını yüreğinin derinliklerinde hisseder ve devamlı bir vicdan azabı çeker, affeyle yâ Rab diye yalvarır, yakarır. İşte bu çektiği vicdan azabı ve yalvarıp yakarışı onu dünyada iken doğru yola ahirette ise cennete sokar.