Rakamların dili – Kocatepe Gazetesi

26 Eylül 2012 Çarşamba 03:00:00
  Uzun süredir beklenen zam furyası başladı. Vergilere gelen zamla birlikte akaryakıt fiyatları da artırıldı. Vergilerle ilgili düzenlemeler, daha doğrusu artışlar devam ediyor. E, akaryakıta zam gelince iğneden ipliğe her şeye zam beklentisi de iyiden iyiye hasıl oldu.
Ülkemizde siyasiler ve sivil toplum örgütleri arada bir bazı rakamlar açıklayarak çalışmalarını anlatırlar. İşte rakamlar ortada, biz çalışmalarımızda çok başarılıyız derler.
Bu konu en çok enflasyon rakamlarının açıklanmasında karşımıza çıkar. Her ay sonu enflasyon rakamları açıklanır, oranlar oldukça düşüktür. Siyasiler bu durum karşısında sevinirler, başarılı olduklarını ilan ederler. Vatandaşlar ise hayatın çok pahalandığını rakamların nasıl böyle düşük çıktığını, bunun mümkün olmadığını söyler.
Ekmeğe zam, ete zam, yumurtaya yüzde bilmem kaç zam, meyve sebze fiyatları el yakıyor, yakıta devamlı zam, devlet okulları kayıt parası, katkı payı derken neredeyse özel okullara dönüşmüşken bu enflasyon rakamları niçin düşük çıkar?
İşin püf noktası buradadır. Konunun daha iyi anlaşılması için ilimizden bir örnek verelim; Şehrimizdeki Ordu Bulvarı’na araçların hızını ölçen radarı kuralım ve hız kontrolü yapalım. Bu caddede hız yapılmadığı için çıkan sonuçlar tüm ile mal edilirse Afyonkarahisar’da herkes hız limitlerine uyuyor görünecektir. Yani trafikte asayiş berkemaldir. Doğru söze ne denir?
Aynı radarı bu kez Adnan Menderes Bulvarı’na kuralım ve hız kontrolü yapalım. Bu caddede herkes hız yaptığı için çıkan sonuçlar genele vurulursa Afyonkarahisar’da hiç kimsenin hız limitlerine uymadığı ortaya çıkacaktır. Bu araştırmaya göre de trafikte büyük sorunlar vardır.
İşte iki ayrı araştırma ve iki ayrı sonuç. İkisi de birbirinin tam tezatı.
Enflasyon hesabının da bundan bir farkı yoktur, burada önemli olan, alınan deneklerdir. Mesela gıdada vatandaşın her gün tükettiği gıdaları değil de senede bir defa tükettiği gıdayı baz alırsan bunun fiyatı hiç artmaz, çünkü talep yoktur. Diğer kalemlerde de durum aynıdır. Bu hesaplamaların sonunda istenen rakamlar elde edilir. Bu rakamlar gerçeği yansıtıyor mu? Bu hiç önemli değildir.
Zavallı rakamların dili yoktur, siz onları nereye koyarsanız orada dururlar, sizin istediğiniz sayıyı gösterirler. Ama vatandaş rakamlardan çok cebine bakmaktadır. Bakkalda, fırında, manavda, pazarda, dolmuşta gerçek rakamlar ortada durmaktadır. Ya da ortaya çıkmak üzeredir.
Gerçekler bazen can yakar ama, önemli olan can yakması değil, doğru olup olmadığıdır.