TÜRK DEMEK ÇİLE DEMEK

Tarih boyunca Türkler ve Türk dünyasında nice dava adamları çile çekmişler , çeşitli sıkıntılara duçar olmuşlardır.
Bunlara örnek olarak; M. Kemal Atatürk, Başbuğ Alparslan Türkeş, S.Ahmet Arvasi, Nihal Atsız, Elçibey, Rauf Denktaş bazılarıdır. Nice adsız kahramanlarımız vardır. Bu dava adamları ,Türk ülkesinde Türkçülük mücadelesi verirken aziz dava uğruna dünyalık her şeylerini tereddütsüz feda etmişlerdir. Tabutluklara konulmuş, zindanlara atılmış, idam sehpalarına gelinlikleri ile yürümüşlerdir. Baş verip, sır vermemişlerdir. Göğüslerini siper etmiş nice şehitlerimiz, Türk-İslam davasını aziz kılmak için sarp yolları aşmışlar ve bu davada temel taşları olmuşlardır.
Türk-İslam davası güllük gülistanlık değildir. Bu yolda her türlü zorluk vardır. Eğer bu yol, bedelsiz ve zahmetsiz bir yol olmuş olsaydı, o zaman dava adamlığından daha kolay bir şey olmazdı.
Her dönem, Türkleri dünyada dışlamaya, yalnız bırakmaya, hatta yok etmeye çalışmışlardır. İçeride ve dışarıda düşmanlar hiç bitmemiştir. Bunlara ne yazık ki din kardeşimiz dediklerimiz de dahil olmuşlar ve düşman saflarında olmuşlardır. Gevşeklikleri yüzünden Ortadoğu kan gölüne dönmüştür.
Ancak Türk milleti, her zaman bu oyunları şükür ki bozmuştur. Zor şartlar, milletimizin cihangirliği ve esaret kabul etmezliği, birlik beraberlik ruhu ile birleşince imkansız denilen zaferler kazanılmış, bölünmez bütünlüğümüz perçinlenmiştir.
Yeri gelmişken, “Kahramanlar can verir, yurdu yaşatmak için” ve “Yüzde yüz Türk olduğun gün Cihan senindir.” diyen büyük Türkçü ve dava adamı Nihal ATSIZ’ı vefatının 45. yılında saygıyla anıyorum.
Birliğimiz, dirliğimiz daim olsun.
Ne mutlu Türküm diyene.