Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU

AFYONKARAHİSAR BELEDİYESİ’NİN EFSANE ZABITA AMİRİ VE İTFAİYE KUMANDANI M. HULUSİ AÇIKGÖZ

Kocatepe gazetemizde, zaman zaman ilginç makaleler yayımlayan, çok değerli kalemeri hemşehrimiz Mimar Erdoğan Emre’nin, aktüalitesi hiç bir zaman geçmeyecek olan bazı yazılarını bilgisayarıma kaydederim. Bunlardan birisi, benim bu günkü yazımın kaynağını oluşturacaktır.
Söz konusu edeceğim kişi, Afyonkarahisar Belediyesi’nin Efsane Zabıta Amiri ve İtfaiye Kumandanı Mehmet Hulusi Açıkgöz’dür.
Merhum Babam Nasrattınoğlu Salih Çavuş, anam merhume Kundakçıoğlu Salih Efendi kızı Fadime Hanımın altı çocuğunun en büyüğü olarak Çavuşbaş Mahallesi, Küçük Olucak Sokağı 6 numaralı hanede dünyaya geldim. Cumhuriyet İlkokulunu bitirdikten sonra babam, “oğlum sanat sahibi olsun da aç kalmasın!” düşüncesiyle beni Erkek Sanat Enstitüsü (E.S.E.)’ne kayıt ettirdi..Tesviye, Demir ve Marangoz atelyelerindeki üçer aylık stajdan sonra beni Demir atelyesine verdiler.!…
O tarihte, bizim mahalleye ne otobüs ne de dolmuş minibüs çalışırdı.. Çavuşbaş Mahallesinden okula Önceleri yaya, sonra bisikletle okula gider gelirdim. Okul çıkışı, sık sık Belediyeye uğrar, mesai bitiminde babamla birlikte Hisarardı’ndan yürüyerek eve giderdik.
Babam Belediye Zabıta Amiri’nin sağ kolu idi. Bugün valilik binası olan eski Belediye binasına girişte, hemen sol koldaki küçük oda, babamın odasıydı. Zira babam, zabıtanın idari işlerinden sorumluydu. Ben babamı beklerken, daktilo makinasının başına oturur, tuşlara tek tek vurarak yazmayı öğrenirdim. On parmak yazmayı hiç öğrenemedim ama, bugün de iki parmak ile çok hızlı yazarım. Keza yazma tutkusunu da işte o eski Remington marka, daktilo makinası beni, yüzden fazla kitabın, binlerce makale-düzyazının müellifi yaptı.
Babam mesainin bitimiyle, masasının üzerindeki evrakları toplarken, odaya, Belediye Zabıta Amiri Hulusi Açıkgöz girerdi. Halk aynı zamanda İtfaiye Teşkilâtının da başında olan Hulusi beye, “İtfaiye Kumandanı” derlerdi.
Odaya girer girmez, “Ne var, ne yok Salih Efendi?” der, babam da amirine, Belediye Zabıtasının o günkü icraatı hakkında bilgiler verirdi. Neler konuşurlardı, zaman zaman neyi müzakere edip tartışırlardı ilgilenmezdim, ama Hulusi Beyin zaman zaman sarf ettiği şu sözü, hiç, ama hiç unutmadım:
“Salih Efendi şurada kaç kişi kaldık? Sen, ben, bizim oğlan!…”
Ömrüm boyunca ben de, çeşitli mekânlarda ve nedenlerle ben de bu sözü kullandım…
Çok sevdiğim ve saygı duyduğum Erdoğan Emre kardeşim, Mehmet Hulusi Açıkgöz hakkında mükemmel bir biyografi yayımladı. Kocatepe Gazetemizde birkaç yıl önce yayımlanan o yazıdan bir bölümü almak isterim.
Erdoğan Emre, Afyonkarahisar’ın müstesna insanlarından Gümüşzade Bekir Efendi, Murat Çelikaksoy, Ömer Altınay, Harun Nakipoğlu, Hamdi Hondu ve Hulusi Açıkgöz için son Osmanlı’lar demektedir ki doğrudur. Bugün artık ne Afyonkarahisar’da ve ne de Türkiye’de öyle insanları görebilmek mümkün olmamaktadır. Emre kardeşim der ki; “Kış mevsiminin başlamasıyla 15 günde bir gezek tertiplenir, geleneksel düğün yemeği niteliğinde ziyafet verilerek sonunda tel helva çekilir; en nihayet Kur’an ziyafetiyle hitam bulan oturum gece 24.00 civarında dağılırdı. Benim 7-16 yaşlarımda cereyan eden ve bugün gözümde daha da değer kazanan bu gezekler, bugünkülere kıyasla yüksek şura niteliğinde ağır başlı ve kaliteli meclislerdi. Hiçbir zaman geri gelmeyecek o mutlu günler ve insanlar arasında örnek alınacak nice değerler varken kıymetini bilemedik mi acaba? diye hayıflanmışımdır. Bu insanlar geleceğin temelini atmakla görevli öncüler miydi acaba? Bunların kendilerinin de bilmediği gizli görevleri mi vardı?”
Mehmet Hulusi Açıkgöz 1899 da Afyonkarahisar’da doğdu. Askeri Rüştiye’den mezun olarak 1919 da teğmen rütbesiyle orduya katıldı. 1924 de yüzbaşı rütbesiyle ordudan ayrılıncaya kadar İstiklal Harbinin çeşitli safhalarında çarpışmalara katıldı.
1924 de emekli olunca Afyonkarahisar’a yerleşti. Polis ve öğretmen olarak görev yaptı. Daha sonra, Belediyede itfaiye kumandanı, zabıta ve seyr-ü sefer amiri görevlerini yürüttü.
Erdoğan Emre der ki; “sırtını, Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya’ya dayayan ve O’ndan aldığı destekle büyük işlere girişen dirayetli belediye başkanı Hüseyin Tiryakioğlu zamanında, belediye müfettişi göreviyle uzun memuriyet hayatına başlar, Hüseyin Tiryakioğlu’nun 1929 da iş başına geçmesiyle yeni bir kadro düzenleyip Hulusi Açıkgöz’ü işe alması büyük ıslahat hareketlerinin ilk habercisidir.12 yıl Tiryakioğlu ile birlikte koşar, sonra sırasıyla; Kemal Aşkar, Tevfik İsce, Mehmet Arpacıoğlu, Ali Celal Artüz, Hayri Telek başkanlarla çalışır…”
Birkaç kez evlenen Hulusi Bey’in, Zeki, Ahmet, Rifat ve Şerafettin isimli dört oğlu bulunmaktadır. Bunlardan Avukat Şerafettin ile, 1975 yılında Ankara’da kurduğum Afyonkarahisar ve İlçeleri Dayanışma Derneği’nde birlikte görev yaptık. Benden sonra o da bu derneğin başkanlık görevini üstlendi. Ne yazık ki, Şerafettin’i genç yaşında ebediyete yolladık!…dünyaya gelir. Ahmet iki yaşındayken geçimsizlik nedeniyle eşi Mürşide hanımdan boşanır. Ertesi yıl Çizmecioğlu Sülalesinden Fethiye hanımla evlenir. 1931 de bu hanımdan da üçüncü oğlu Rıfat ve Şerafettin dünyaya gelir. Afyonkarahisar’ın efsane isimlerinden Mehmet Hulusi Bey, henüz 59 yaşında iken, 1959 yılında vefat etti.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti