24 Ekim 2012 Çarşamba 03:00:00
Bayramdayız. Bayramda ne yapılır? İlahi emirlere, toplumsal kurallara, ahlaki göreneklere göre bayram edilir değil mi?
Bu dediğimiz eskidendi galiba. “Nerdeee o eski bayramlar” hayıflanmasını tekrarlayacak değiliz. Ama bilmeliyiz ki, neredeyse tamamı yabancıların kontrolünde olan cep telefonu operatörlerine mesaj ve konuşma yoluyla para akıttığımız, şeker gibi bayram kredileri ile girdiğimiz bayramlardayız artık.
Böylesi bayramlarda Müslüman alemi için sorulan, “Neden iç savaşların, batakların içindeler? Neden bahar diye karakışlara tutuluyorlar? Neden Allah’ın verdiği doğal zenginliklerin hakkını veremiyorlar? Neden medeniyette geriler?” ve benzeri sorulara nasıl cevap verilebilir ki…
***
’Koçyiğitler’ kurban edilirken ağzını açmayanlar, Kurban bayramı yaklaşınca hayvan sever pozlarına bürünüp ‘koçlara özgürlük’ diyorlar yine.
Mübarek günlere ulaştık ya, ekranlardaki, gazetelerdeki “AB standartlarında, AB yolunda” lafazanları mesaisini artırdı. Vejetaryenlik kisvesine bürünen sözde hayvan severlik Kurban Bayramı’nda zirve yapar hep. Burada bir yanlışlık olduğu kesin.
İlk gördüğün hayvanı katletmekten bahseden kim sana? “Kurban” kavramı yalnızca “et” demek değildir ki. Allah bize et ile karınlarımızı doyuralım ve dolduralım demiyor olsa gerek! Biliyoruz ki, Allah rızasına erişebilmek için en sevilenin, en değer verilenin feda edilmesi sadece Hz. İbrahim ile Hz. İsmail’e ait bir sorumluluk değil. Kur’an’da, Sâffât Suresi’nde anlatılır; Hz. İbrahim Allah’ın, kendisine bir çocuk bağışlamasını diler. Salihlerden bir çocuk dünyaya gelir. Fakat Allah, o çocuğu geri ister. Hz. İbrahim ilahi emri oğluna iletir. O da tereddüt etmez: “Emrolunduğun şeyi yap” der. İkisi de inanmıştır. Allah, mükâfatını verir. Kurbanlıkla kurtuluş başlar böylece…
***
Bayram sabahlarında genellikle okunan “değişmezler” vardır. Onların en meşhuru da Alvarlı Efe’ye isnat edilen şu kelimelerdir. Bayram yazısını fazla uzatmayıp, anlatılması gereken tüm ortak duyguları yansıtan bu satırlara yöneltelim bakışlarımızı…
Can Bula Cananını, Bayram O Bayram Ola
Kul Bula Sultanını, Bayram O Bayram Ola
Hüzn-ü Keder Def Ola, Dilde Hicap Ref Ola
Cümle Günah Af Ola, Bayram O Bayram Ola
***
Kurban Bayramınız mübarek olsun…
Bayramdayız. Bayramda ne yapılır? İlahi emirlere, toplumsal kurallara, ahlaki göreneklere göre bayram edilir değil mi?
Bu dediğimiz eskidendi galiba. “Nerdeee o eski bayramlar” hayıflanmasını tekrarlayacak değiliz. Ama bilmeliyiz ki, neredeyse tamamı yabancıların kontrolünde olan cep telefonu operatörlerine mesaj ve konuşma yoluyla para akıttığımız, şeker gibi bayram kredileri ile girdiğimiz bayramlardayız artık.
Böylesi bayramlarda Müslüman alemi için sorulan, “Neden iç savaşların, batakların içindeler? Neden bahar diye karakışlara tutuluyorlar? Neden Allah’ın verdiği doğal zenginliklerin hakkını veremiyorlar? Neden medeniyette geriler?” ve benzeri sorulara nasıl cevap verilebilir ki…
***
’Koçyiğitler’ kurban edilirken ağzını açmayanlar, Kurban bayramı yaklaşınca hayvan sever pozlarına bürünüp ‘koçlara özgürlük’ diyorlar yine.
Mübarek günlere ulaştık ya, ekranlardaki, gazetelerdeki “AB standartlarında, AB yolunda” lafazanları mesaisini artırdı. Vejetaryenlik kisvesine bürünen sözde hayvan severlik Kurban Bayramı’nda zirve yapar hep. Burada bir yanlışlık olduğu kesin.
İlk gördüğün hayvanı katletmekten bahseden kim sana? “Kurban” kavramı yalnızca “et” demek değildir ki. Allah bize et ile karınlarımızı doyuralım ve dolduralım demiyor olsa gerek! Biliyoruz ki, Allah rızasına erişebilmek için en sevilenin, en değer verilenin feda edilmesi sadece Hz. İbrahim ile Hz. İsmail’e ait bir sorumluluk değil. Kur’an’da, Sâffât Suresi’nde anlatılır; Hz. İbrahim Allah’ın, kendisine bir çocuk bağışlamasını diler. Salihlerden bir çocuk dünyaya gelir. Fakat Allah, o çocuğu geri ister. Hz. İbrahim ilahi emri oğluna iletir. O da tereddüt etmez: “Emrolunduğun şeyi yap” der. İkisi de inanmıştır. Allah, mükâfatını verir. Kurbanlıkla kurtuluş başlar böylece…
***
Bayram sabahlarında genellikle okunan “değişmezler” vardır. Onların en meşhuru da Alvarlı Efe’ye isnat edilen şu kelimelerdir. Bayram yazısını fazla uzatmayıp, anlatılması gereken tüm ortak duyguları yansıtan bu satırlara yöneltelim bakışlarımızı…
Can Bula Cananını, Bayram O Bayram Ola
Kul Bula Sultanını, Bayram O Bayram Ola
Hüzn-ü Keder Def Ola, Dilde Hicap Ref Ola
Cümle Günah Af Ola, Bayram O Bayram Ola
***
Kurban Bayramınız mübarek olsun…