Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR

Edep; Ya Hu – 207 – Yaratılanların En Hayrlıları

Mütekebbirlik, kibir ve haddi aşmak kelimeleri ile anlatılmak istenen manayı çok önemle ve çok sık konuşuyoruz. Mütekebbirliği, kibiri, haddi aşmışlığı somutlaştıracak, bunlarla anlatılanın nasıl bir şirk olduğunu anlatacak bir örnek vermek istiyorum. Bir ateist düşünün, çok disiplinli, prensip sahibi bir ateist düşünün. İnanmıyor, hiçbir inancı yok. Allah’a inanmıyor, başka bir şeye de inanmıyor. Yani güneşe de, aya da secde etmiyor, herhangi bir putu, bir batıl inanışı da yok; hiçbir şeye inanmıyor. “İnanmama”ya inanıyor, inanmamayı başarmış. Şimdi bu ateistin halini düşünün. Eğer şirki yanlış tarif edenlerin tarifi gibi anlarsak bu ateistin şirkte olmaması gerekir. Çünkü ötede beride inandığı bir şey, bir put yok. Hiçbir şeye inanmıyor ki şirk işlesin. İnanmamayı başarmış bu ateist şirk günahından kurtulmuş mu olur? Eğer şirk yanlış tarif edilirse onun bir şirki olmaz, Allah’a karşı hiçbir şirki yok. Halbuki şirkin tam göbeğinde. O kadar mütekebbir ki ötede beridekine bile inanmıyor, ona bile tenezzül etmiyor; bu kadar mütekebbir, bu kadar kibirli. Demek ki şirk anlayışı yanlış olursa ateist boşluktan yararlanabilir. Ama mütekebbiri doğru tarif ederseniz, ateist olduğu gibi o şirkin içerisine düşer. Mütekebbir anlaşıldı değil mi? Öyleyse şimdi bir de “hanif” nedir, kimdir, ona bakalım.
Esfele safiliyn yapının nefsin şerri olarak ortaya çıkan mütekebbir davranışından yüz çeviren, bu hale sırt dönen, böylece Rabbine yönelen kullar Kur’an’da övülmüş ve bunlar “hanif” olarak belirtilmiştir. Anlattığımız o mütekebbir idrakinden ve o idrakın davranışından, hayat tarzından yüz çeviren, o hale sırtını dönen ve bu haliyle Rabbine yönelen kul Kur’an’da övülmüştür ve hali mütekebbire karşılık hanif olarak tanımlanmıştır. Hanif sırt dönmek, vazgeçmek, caymak, dönmek demektir. Kur’an, mütekebbir idraka sırtını dönene hanif demiştir. Kur’an bize haniflerle ilgili ne diyor, birkaç ayetle bakalım.
Nisa 125: “Muhsin olarak vechini Allah’a teslim edenden ve hanif olarak İbrahim’in milletine tabi olandan din olarak daha güzel kimdir? Allah İbrahim’i Halil (dost) edindi.”
Bahsettiğimiz hanif hal için “ne kadar güzel bir hal” buyruluyor ve “bu halde olandan daha güzel kimdir?” diyor. Bizim için örnek bir ayet…
Beyyine Sûresi 5, 6, 7 ve 8. ayetler de haniflerle ilgilidir.
Beyyine 5: “Oysaki onlar hanifler olarak dini O’na halis kılarak Allah’a kulluk yapmalarından, salâtı ikame etmelerinden ve zekâtı vermekten başka bir şeyle emrolunmadılar. İşte budur Dini Kayyimeh (budur sağlam yol, sabit yol, güzel yol, istikrarlı yol, seçilmesi gereken yol; Dini Kayyim).
Bu ayetler, bize neyle emrolunduğumuzu, neyle sorumlu olduğumuzu özetleyen ayetlerdendir. Uyarmıştık, Kur’an’dan çeşitli kehanetler çıkarıp çeşitli şifreler uydurmak gibi yaklaşımlar doğru değildir. Bu ayet o yaklaşımların doğru olmadığını ortaya koyan ayetlerdendir: “Oysa onlar hanifler olarak dini O’na halis kılarak Allah’a kulluk yapmalarından, salâtı ikame etmelerinden ve zekâtı vermelerinden başka bir şeyle emrolunmadılar. İşte budur din-i kayyim (sağlam din, sabit din).”
Beyyine 6: “Muhakkak ki, ehli kitaptan ve müşriklerden kâfir olanlar, içinde ebedi kalıcılar olarak nar-ı cehennemdedirler. İşte onlar şerrul beriyye’dir.”
Bu ayetleri, içinde iki hale ait isim geçtiği için de seçtik; Şerrul Beriyye, Hayrul Beriyye. İki grup insan anlatılıyor; bir grup şerrul beriyye, diğer grup hayrul beriyye. 6. ayet Şerrul Beriyye’yi anlatır; şerrul beriyye yaratılanların en şerlisi demektir. Kur’an bu gruba “yaratılanların en şerlisi” diyor.
Beyyine 7: “İman edip hanif olarak salih amel işleyenlere gelince işte bunlar hayrul berriyedir (yaratılanların en hayrlılarıdır).”
Beyyine 8: “Rableri indinde onların cezası altlarından nehirler akan Adn Cennetleri’dir, İçlerinde ebedi kalıcılar olarak. Allah onlardan razı olmuştur ve onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte bu Rabbinden haşyet duyan kimse içindir.”
“Hayrul beriyye yani yaratılanların hayırlıları” için ayetin sonundaki müjdeyi fark edin lütfen: Allah onlardan razı olmuştur ve onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte bu Rabbinden haşyet duyan kimse içindir.
Nefs ölümü tattığında sorulacak sorular bellidir; imtihanın soruları da cevapları da belli. Şimdi yapacağımız iki cümlelik dua, bunun antrenmanını da içeren bir güzel zikrullahtır, o antrenmanı içeren bir duadır. Ayet diyor ki; “Allah onlardan razı olmuştur ve onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte bu Rablerinden haşyet duyan kimse içindir.” O zaman biz de sığınalım, yönelelim ve öyle diyelim; bu halle ve bu duyguyla bir dua yapalım inşaAllah.
Rabbim Allah, dinim İslâm, kitabım Kur’an, nebim Rasulallah Muhammed Mustafa aleyhis salâtü vesselam. Allahım bütün bunlardan Biiznillah biz razıyım. Sen de bizden razı oluver Allahım. Sen de bizden razı oluver Allahım. Sen de bu kullarından razı oluver Allahım.
Allahümme ente rabbi, medet ya rabbi, medet ya rabbi, medet ya rabbi.
Allahümme ente rabbi (Âmin).

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti