Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

Galip Amca ve Serpintiler – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 30 Eylül 2011 Cuma 03:00:00
  Galip Leblecioğlu’nu son zamanlardaki çoğu kişi Türkeli Gazetesi’nin sol kenarındaki köşesinden tanır. Güncel konularla, Afyonkarahisar’la, dostlarıyla, imanla ilgili şiirleriyle gazetesine renk katar.
Bizim Galip Amca’yı tanımamız çocukluk yıllarımıza rastlar. Ambaryolu’ndaki evimizin altında bakkaliye ile uğraşan Galip Leblebicioğlu rahmetli babamın çocukluk arkadaşı olması nedeniyle hem evimizin ihtiyacını gördüğümüz bakkal amcamız, hem de ilgiyle izlediğimiz büyüklerimizden birisidir. Evimize bir şey lazım olduğunda, “Hacı Galip’e yazdırılırdı” O zamanlar da Türkeli Gazetesi’nde köşe yazıları yayınlanmaktaydı.
Galip Amca’ya olan ilgim, babamın “Sen bunun bakkallık yaptığına bakma, Afyon’da iki fakülte bitiren ender kişilerderdir. Gazeteciliğin okulunu okuyan ilk Afyonlu’dur, siyaseti iyi bilenlerdendir” diyerek tanıtmasıyla başlamıştı sanırım. O zamandan sonra un çuvallarıyla dolu dükkanında, gelen giden pek çok dostunu yüzünden eksilmeyen tebessümüyle ağırlayan, hemen hemen her şeyin bulunduğu, bugünün süpermarketi ayarındaki dükkanını tek başına çekip çeviren ve bunun yanında günlük yazılarını da ihmal etmeyen Galip Amca’ya daha dikkatle bakar olmuştum. Meşhur Mona Lisa tablosundaki ifadenin gülümseme mi, yoksa hüzün mü olduğu nasıl çözülememişse, Galip Amca’nın yüzündeki ifade de onu andırır sanki. İfadesinde tebbessüm hep gizlidir ama bunun keyfinin yerinde oluşundan mı, yoksa derin düşüncesinden mi olduğunu pek kimse anlayamaz.
Birkaç gün önce yeni çıkan kitabı “Serpintiler” ile gazeteniz Kocatepe’yi ziyaret eden Galip Leblebicioğlu’nun mısralarını bir çırpıda okuyup bitirdik. Bakkal Amcalar isimli şiirini okuyunca da çocukluk yıllarımıza gittik. Bizim bakkal amcamız Galip Leblebicioğlu çocukluğunun bakkal amcalarını anlatıyordu mısralarında:
Nabi emmi çocukları gülerek karşılardı
Beş kuruşa cebe çentik leblebi doldururdu
Hasip Emmi’de kalem silgi on kuruş olurdu
Bazen yanına bir çikolata kondururdu
Cafer emmi tespih şekerle lokum sordururdu
Bir zamanlar çocuktuk, siz bizi severdiniz
Bakkal amcalar iyiki çekip gittiniz
Kalıp da bugünkü halleri görmediniz
Köşe bucak marketlerle doldu şehrimiz
Patron: ispanyalı, Belçikalı, Fransız, ingiliz
Hazırlandı Ramazanlık zekat paketlerimiz
Diyorlar; Ne haliniz varsa görün kendiniz
Onları, yurdumuzdan atarak kovan sizdiniz
Bakkal, terzi, esnaflık bitti, her şey tertemiz
Siz bize (Allah hayırlı sahip versin) derdiniz
Ne güzel tam zamanında selametle gittiniz
Kalsaydınız, kahreder kalp sektesinden giderdiniz
Avrupa’ya girelim derken o girmiş içimize
Karışmış hem yaşantımıza hem içimize…

Hayata din-iman penceresinden, olumlu bir şekilde bakmanın, maneviyata yaslanmanın güzel örneklerinden, baba dostumuz Galip Leblebicioğlu’nun şiirlerine okuduğunuzda kah sıra yemeği sofralarının tanımı ile kendinizi ziyafet sofrasında buluyorsunuz, kah Sultan Divani’nin mana aleminde. Emeğine, yüreğine sağlık diyor, sağlıklı, hayırlı ömür diliyoruz kendilerine…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti