Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

İstiklal – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 12 Mart 2012 Pazartesi 14:21:41
  Günümüzde hala tartışma konusudur, “İstiklal Harbi” isminin “Kurtuluş Savaşı”na dönüştürülmüş olması. Herkes bilir ki “İstiklal” farklı, “Kurtuluş” farklı anlamlar taşımaktadır.
“Harp” konusunda “İstiklal”in yerini “kurtuluş” alsa da milli marşımız konusunda “İstiklal”in itibarı süre gelmektedir…
Milli Mücadele yıllarında kalplere kuvvet ve heyecan veren, merhum Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılıp, millete armağan edilen İstiklal Marşı’mız 12 Mart 1921 tarihinde TBMM tarafından kabul edilmişti. Bugün 91. yıldönümünü yaşıyoruz.
İstiklal Marşımız, “İstiklâl Marşı” olarak anılma şerefine erişmiş özel bir metindir. Türk milletinin dünyaya bildirisi ve bağımsızlığının tescilidir adeta. Dünyada başka bir örneği yoktur.
Bu özel metnin şairi Mehmet Akif Ersoy aynı zamanda milletimizin, toplumumuzun eksiklerini ortaya koyan, çıkış yolları gösteren önemli bir fikir adamıdır. Ersoy’a göre, mâhiyyet-i millîmiz, mâzî, hâl ve âtî dönemeçleriyle düşünülmelidir. Buradan bütün dünya ile entegre olabilecek nesiller yetiştirilmelidir. Hoşgörülü, kendisini ve muhatabını tanıyan, gelişmeleri millî kültürü içine alabilen bir nesil… Doğuyu ve batıyı bilen bir nesil. İlimle, teknikle, fenle hem-hâl bir nesil… O’nun tabiri ile “Asım’ın nesli”…
Her ne kadar bugünlerde gençlikle ilgili, yeni nesille ilgili umutsuz fikirler ortalığı kaplamış olsa da Mehmet Akif Merhum’un çizdiği nesil profili de çok uzakta değildir bize göre.
Mehmet Akif, hayal ile uğraşmayan, söylediklerini görüp de söyleyen, hakikati arayan, kurtuluşun millî ve dini değerlerimizi medeniyetle yoğurmakla olacağını savunan bir düşünürdür. Doğruyu yaşamının en baş köşesine koyan birisidir. Bu özellikleri onu, çeşitli sıkıntılara sokmuştur. “Doğru söyleyen dokuz köyden kovulur” düsturu her devirde geçerli olduğu için doğrularla birlikte sıkıntılar da gelmiştir. Bugün de belki Mehmet Akif’in sahip olduğu kalibrede değillerdir ama, doğru söyleyenlerin ne hallerde olduklarını görebilmekteyiz. Oysa rütbelerini tarih vermektedir.
Biz onun ırki durumunu öne sürenlerin aksine, şahsının ve eserlerinin millete, kültüre örnek olabilecek en önemli parçalar olduğuna inanıyoruz. Çünkü o, millete eşsiz bir İstiklâl Marşı armağan etmiştir. Bu marş, tüm mazlum milletlere de referans olmuştur.
Aralarından seçme yapmak her ne kadar çok zor olsa da bazı mısraları ile Mehmet Akif Ersoy’u yâd edelim, ona bugün dualar gönderelim istedik. Buyrun, söz Mehmet Akif’in:
Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım!.. – Boğamazsın ki! – Hiç olmazsa yanımdan kovarım. Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam; Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir âşığım istiklâle, Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle! Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
***
“Hayır, hayal ile yoktur benim alış verişim;
İnan ki her ne söylemişsem görüp de söylemişim,
Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek;
Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek.”
***
“Karşında ziya yoksa, sağından, ya solundan
Tek bir ışık olsun buluver, kalma yolundan
Alemde ziya olmasa halk etmelisin halk
Ey elleri böğründe yatan şaşkın adam, kalk!”
***
Bir baksana gökler uyanık, yer uyanıktır.
Dünya uyanıkken uyumak, maskaralıktır.
Eyvah bu zilletlere sensin yine illet,
Ey derd-i cehalet sana düşmekle bu millet,
Bir hâle getirdin ki: Ne din kaldı, ne nâmûs,
Ey sine-i İslâm’a çöken kapkara kâbûs.
Ey hasm-ı hakiki seni öldürmeli evvel
Sensin bize düşmanları üstün çıkaran el.
Ey millet uyan ! Cehline kurban gidiyorsun.
***
Âtîyi karanlık görerek azmi bırakmak… Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak. Dünyâda inanmam, hani, görsem de gözümle; Îmânı olan kimse gebermez bu ölümle. Ey dipdiri meyyit! “İki el bir baş içindir.” Davransana… Eller de senin, baş da senindir!
***
“ Bir değil mahvedilen devlet-i İslâmiyye
Girdiler aynı siyâsetle bütün makbereye
Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.”

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti