ŞAMPİYON GS

2022-2023 Futbol Sezonu şampiyonluğunu Ankaragücü’nü Ankara’da yenerek kazanan GS futbol takımı, 4 Haziran Pazar günü Arslantepe’de, ezeli rakibi FB’yi net bir skorla,3-0 yenerek erişilmesi güç bir başarıya imza attı..
1923’te kurulan Cumhuriyetimizin 100. Yılında 23. kez kupayı kaldıran GS’nin bu her türlü takdire değer başarısına uzanan çeşitli faktörler, taşların altına konan eller var elbette.. Bunların başında aklı başında ve GS sevdalısı başkan Dursun Özbek Florya’da Cenk Ergün, Ayhan Akman ve Uğur Yıldız’dan oluşan, camiayı bilen kariyerli bir teknik ekip kurdu.. İşten anlayan fedakar yönetim ve özellikle transfer sihirbazı Erdem Timur uyumlu ve kaliteli bir kadro yazdı; attığı doğru adımlarla sonuca gitti; sıradan oyuncuları değil, Avrupa’nın tanınmış takımlarında oynamış kaliteli kramponları getirdi Florya’ya..
Takımın başına yıllarca GS’de oynamış Okan Buruk geçti; (Okan Buruk’un futbolculuk ve antrenörlük yaşamındaki başarılar ayrı bir yazı konusu olur) 6 kupa kaldırdığı futbolculuk kariyerinin ardından teknik direktör olarak da kanıtladı kendini… İlk haftalarda yalpalayan Okan Buruk ilerleyen süreçte elindeki kadroyu realist ve rasyonel bir anlayışla sevk ve idare etmesini bildi; yetenekli ayaklardan çok üst düzey performans aldı.. Kariyerli ve “yüksek egolu” yıldız futbolcuları yönetmeyi, onları kaynaştırmayı, onlarla olumlu iletişim kurmayı başardı..
İdeal kadrodaki en az sekiz futbolcunun form durumu üst düzeyde sürdü sezon boyu.
Yaklaşık altmış yıldır hep üst düzey kaleciler korudu GS takımının kalesini… Çok değildir bunların sayısı.. Çocukluğumun ve gençliğimin kalecisi, adını Atatürk’ün koyduğu Turgay Şeren’den bugüne Yasin Özdenak, Simoviç, Hayrettin Demir (Afyonspor’da da oynadı), Taffarel, Mondragon ve bu başarıda büyük payı olan kaptan Muslera…..
Bir sezon önce ligi 13. bitiren GS, bu sezon Süper Lig tarihinin en uzun galibiyet serisini yakaladı. Biri hükmen 14 maçı üst üste kazanan GS, Beşiktaş’a ait ve 63 yıldır geçilemeyen üst üste galibiyet rekorunu da kırmış oldu..
Ne kadar ilginç ve cazip bir oyun bu futbol oyunu.. Bu yüzdenden de milyonları koşturuyor peşinden…
Hemen belirtelim ki GS’nin geniş ve kaliteli kadrosu süreç içinde gelişti ve değişti; FB ve Trabzon’un çok üzerinde bir grafik çizdi… Abdülkerim ilk günlerdeki “kazma”lığını attı, Kerem ve Barış Alper’i tutamadı kimse, Berkan Kutlu çok çalışkandı… Son maçlarda da bir yıldız çıktı ortaya: Kazım Can.. Bu yerli futbolcular örnek oluyorlar ülkemizdeki genç futbolculara.. Yabancıların hepsi de deneyimlerini yaydılar sahaya.. Mertens, Oliveara, Torreira, Rashica, Boey, Mata, özellikle İcardi… Beşiktaş Şenol Hocayla yükselişe geçti ancak deniz bitmişti artık..
GS taraftarı ise her maçta türibünleri doldurdu.. Heyecan fırtınası bir sezon boyu destekledi teşvik etti takımı…12.adam gösterdi adamlığını..“GS GS CİMBOM BOM”….
GS’nin başarısı dalga dalga yayılıp ses getirirken FB’nin başarısızlığı (Şampiyonluk dışında her şey başarısızlıktır çünkü) daha çok ses getirdi futbol dünyasında..
Fenerbahçe Ali Koç’un 5. sezonunda da hüsrana uğradı. Sarı-Lacivertliler, bu sezon transfere 45 milyon Avro harcadı. Kulüp tarihinde daha önce bir sezonda hiç bu kadar para harcanmamıştı. Bu beş sezonda 80 transfer, rekor harcama, 9 antrenör….. Gelen oyuncuların büyük bölümünün kalitesi hep tartışıldı. Teknik direktör Jesus yönetiminde Fenerbahçe’nin hedefi 9 yıl sonra ligde mutlu sona ulaşmaktı. Camianın büyük bölümü, futboldaki başarısızlık nedeniyle Ali Koç’a, yönetime, Jesus’a ve futbolculara tepki gösteriyor. Eleştirilerin ana noktası, Jesus’un ekibinde bir Türk isim olmaması, takım içindeki lider oyuncu eksikliği, Portekizli hocanın bazı kararlarındaki inatçılığı…
Milyarlar harcayan Ali Koç, “Futbol asla sadece futbol değildir…” “Sen ne dersen de” ; fatura bu kez sana kesiliyor..
”Futbol yaşam değildir, ama arada paralellikler vardır.”